14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1725 Karar No: 2016/6260 Karar Tarihi: 25.05.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/1725 Esas 2016/6260 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2016/1725 E. , 2016/6260 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.03.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacı vekili, İİK"nın 121. maddesi gereğince aldığı yetki belgesine dayanarak davalı borçlu ..."ın murisinden intikal eden taşınmazların ortaklığının satış yoluyla giderilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu 1 nolu bağımsız bölüm üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine, diğer bağımsız bölümler yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İİK"nın 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan İcra Müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip, icra hakiminden yetki belgesi almak üzere önel verilmelidir. Bu şekilde açılacak davada borçlu ortak dahil tüm ortakların davaya dahil edilmeleri zorunludur. Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davada birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek miktarda taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddedilmesi gerekir. Somut olayda; dava konusu 10 adet bağısız bölümde muris ..."ın 1/9 hisseye sahip olduğu, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/148 Esas, 2013/177 Karar sayılı muris ..."a ait mirasçılık belgesine göre de davalı borçlu ..."ın mirasta 6/32 hissesinin bulunduğu anlaşılmaktadır. ... İcra Dairesinin 2010/18303 Esas sayılı dosyasında 26.11.2010 tarihli takip talebindeki asıl alacağın 83.000 TL olup satışına karar verilen 1 nolu bağımsız bölümden davalı borçlu hissesine düşecek miktarın davacının alacağını karşılamayacağı ortadadır. Mahkemece, güncel borç miktarının öğrenilerek borca yetecek sayıda ve miktarda bağımsız bölümün satışına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir. Kabule göre de, borçlu-davalı ..."a gerekçeli kararın Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliği usul ve yasalara uygun olmadığı gibi 4,7 ve 9 numaralı bağımsız bölümlerde 8/9 hissesi bulunan ..."ın mirasçılık belgesi temin edilmeden yargılamaya devam edilmesi de uygun değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 25.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.