Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/397 Esas 2016/6247 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/397
Karar No: 2016/6247
Karar Tarihi: 24.05.2016

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/397 Esas 2016/6247 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/397 E.  ,  2016/6247 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 20.07.2011 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _ K A R A R _

    Dava, suya müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hükmü, davacılar vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
    01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK"nın geçici 1. maddesinde; bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümlerinin, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmayacağı belirtilmiştir. "Dava 6100 sayılı HMK"nın yürürlük tarihinden önce 20.07.2011 tarihinde açıldığı için 1086 sayılı HUMK"nın 1. maddesi gereğince de görev dava olunan şeyin değerine göre belirlenmelidir.
    Bu tür davalarda görev, suyun değerine göre belirlenir. Bunun yöntemi ise, çekişmeli suyun davacı tarafa sağladığı yarar gözönünde tutularak belli edilmelidir. Bunun için de çekişmeli sudan yararlandığı iddia olunan taşınmazların, susuz halindeki değerleri ile sulu halindeki değerleri arasındaki fark, dava edilen suyun değeri olarak kabul edilmeli, görev hususu da bu değere göre belirlenmelidir.
    Somut olayda ise mahkemece, davacıların sudan yararlandığı taşınmazların dava tarihi itibariyle sulu ve susuz değerleri arasındaki fark tespit edilmek suretiyle miktar itibariyle sulh mahkemesinin görevli olup olmadığı araştırılmamıştır. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Mahkemece yapılması gereken iş, zirai bilirkişiden davacıların sudan yararlandığı taşınmazların sulu ve susuz değer farkına ilişkin ek rapor alınarak mahkemenin görevli olup olmadığını tespit etmekten ibarettir.
    Mahkemece, dava değerine göre görevli mahkeme saptandıktan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 24.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.