Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/2841 Esas 2015/16765 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2841
Karar No: 2015/16765
Karar Tarihi: 14.12.2015

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/2841 Esas 2015/16765 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar, bir finans kuruluşunun yetkilisi olarak tanıtan kişinin aldığı çek bedelini ödememesi sonrası müvekkilinin haksız yere 2.500 TL ödeme yaptığını ileri sürerek çekten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve haksız olarak alınan 2.500 TL'nin ticari faizi ile birlikte iadesine karar istemiştir. Davalı, çekin fatura karşılığı olduğunu savunarak davanın reddini ve %40 tazminata hükmedilmesini istemiştir. Mahkeme, çekteki imzanın sahte olduğunu, davalının yetkili hamil olmadığını ve davacıların çekten dolayı davalıya sorumluluklarının bulunmadığını tespit ederek davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, davacıların imzalarını inkar etmemeleri sebebiyle, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nun 589. maddesi gereği, çekten dolayı sorumluluktan kurtulamayacakları belirtilerek, kararın davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyledir: 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 589. ve 730/1-3 maddeleri, 598/2 maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2015/2841 E.  ,  2015/16765 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacılar vekili, kendisini bir finans kuruluşunun yetkilisi olarak tanıtan kişinin müvekkilinin elindeki çek bedelini küçük bir komisyon karşılığında ödeyeceğini söyleyerek aldığını, çeki alan kişilerin ortadan kaybolduklarını, davalının çeke dayanarak 11.05.2010 tarihinde takip başlattığını, müvekkilinin haksız yere 2.500,00 TL ödeme yaptığını ileri sürerek çekten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve haksız olarak alınan 2.500,00 TL"nin tahsil tarihinden itibaren başlayacak ticari faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı (Temlik Alan) vekili, müvekkilinin dava ve takip konusu çeki fatura karşılığı olduğunu kontrol ederek alan en son hamil ve iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, çekten kaynaklanan defilerin müvekkiline yöneltilmesinin mümkün olmadığını, çekin karşılıksız çıkması halinde son hamilden önceki bütün cirantaların çek bedelini ödemekle yükümlü olduğunu savunarak davanın reddini ve %40 tazminata hükmedilmesini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, çekte... olarak imzası bulunan kişinin bu kişi olmadığı, imzanın sahte olduğu, davalı ... şirketinin geçerli bir alacağı temlik almadığı, çeki faktoring şirketine ciro edenlere karşı ileri sürülebilecek defilerin faktoring şirketine karşı da ileri sürülebileceğinden davalının yetkili hamil olmadığı, davacıların çekten dolayı davalıya sorumluluklarının bulunmadığı, gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dava, çeke dayalı icra takibinden dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacılardan.... dava konusu çekin lehdarı, diğer davacı ... 2. cirantası olup, mahkemece 3. ciranta durumundaki İsmail"in gerçek kişi olmadığı, imzanın ona ait olmadığı, bu nedenle son hamilin yetkili hamil sayılamayacağı ve dolayısıyla alacak isteminde bulunamayacağı gerekçesiyle dava kabul edilmiş ise de dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK"nun 589. maddesinde düzenlenen imzaların istiklali ilkesi mahkemece gözden kaçırılmıştır.
    6762 sayılı TTK"nun 730/1-3 maddesi yollamasıyla çeklerde de uygulanması gereken aynı Kanunun 589. maddesine göre; "Bir poliçe, poliçe ile borçlanmayı ehil olmayan kimselerin imzasını, sahte imzaları, mevhum şahısların imzalarını yahut imzalayan veya namlarına imzalanmış olan şahısları herhangi bir sebep dolayısıyla ilzam etmeyen imzaları taşırsa diğer imzaların sıhhatine bu yüzden halel gelmez." Belirtilen yasa hükmü karşısında lehdar durumundaki davacı şirket ve 2. ciranta durumundaki davacı ... kendi imzalarını inkar etmediklerine göre 3. ciranta durumundaki kişinin mevhum kişilerden olduğunu ve imzanın ona ait bulunmadığını ileri sürerek dava konusu çekten dolayı sorumluluktan kurtulamazlar. Mahkemece bu yönün gözetilmemiş olması doğru olmadığı gibi aynı Yasanın 598/2 maddesi uyarınca poliçe herhangi bir şekilde hamilin elinden çıksa dahi yeni hamilin ancak poliçeyi kötü niyetli iktisap ettiği veya iktisabında ağır kusurlu olduğu hallerde sorumlu tutulabileceği göz önüne alınmaksızın yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde iadesine, 14.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.