20. Hukuk Dairesi 2015/5258 E. , 2016/1717 K.
"İçtihat Metni"İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
25/02/2013 tarihinde yapılan kadastro çalışmasında ... ili, ... ilçesi, ... köyü 944 nolu parsel 2410 m2 yüzölçümüyle taşlık ve çalılık vasfıyla ... ... adına, 943 nolu parsel ise 452 m2 yüzölçümüyle 2006 yılından bu yana tarla vasfıyla ... ... kullanımında olduğu belirtilerek ... ... adına tespit edilmiştir.
Davacı ... ..., 10/07/1979 tarihinde yapılan ve daha sonra kesinleşen orman kadastrosuna göre dava konusu parsellerin bir kısmının 140, 141 ve 142 O.S. noktaları hattı içerisinde kalan orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla tesbitin iptal edilerek Devlet Ormanı olarak ... adına tespit ve tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Davacı vekili, keşif sonucunda düzenlenen bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazın tamamının orman olduğunun anlaşılması üzerine kısmen açtığı davayı 03/02/2014 tarihinde ıslah ederek dava konusu 943 ve 944 nolu parsellerin tamamının orman vasfıyla ... adına tespit ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 944 parsel sayılı taşınmazın tespit tutanağının iptali ile orman vasfıyla ... adına tespit ve tesciline, 943 parsel sayılı taşınmazın 18/12/2013 tarihli orman ve fen bilirkişileri raporu eki krokide (943/A) ile gösterilen 183,96 m2 kısmının ayrı bir parsel numarasıyla orman vasfıyla ... adına tesciline, (943/B) ile gösterilen 268,35 m2 kısmının tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... ... tarafından reddedilen bölüme yönelik temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 10/07/1979 tarihinde kısmî ilân yapılan orman kadastrosu ve 11/03/2013 tarihinde ilânı yapılan genel arazi kadastrosu uygulaması bulunmaktadır.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporlarına göre, temyize konu 943 parselin (B) harfli bölümünün kesinleşen orman sınırı dışında kaldığı ve eylemli orman olmadığı belirlenerek yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; kadastro hâkimi infazda tereddüt yaratmayacak şekilde, doğru sicil oluşturmakla görevli olduğu halde, hüküm yerinde "kadastro tespitinin iptali" yerine ; "kadastro tutanağının iptaline" karar verilmiş olması ve 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A. maddesinde "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” ve aynı Kanunun 17. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen geçici 11. maddesine göre; "bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” hükmü gereğince davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de; bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 2. paragrafında yer alan "...kadastro tutanağının iptaline..." ibaresinin hükümden çıkarılarak, yerine "....kadastro tespitinin iptaline..."; hükmün 5 ve 7. paragraflarının kaldırılarak, yerine “6099 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/02/2016 günü oy birliği ile karar verildi.