Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/4247 Esas 2016/4890 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4247
Karar No: 2016/4890

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/4247 Esas 2016/4890 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2016/4247 E.  ,  2016/4890 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, gerekçeli karardaki dava tarihi, hükmün gerekçesi, nafakalar, yargılama gideri, vekalet ücreti, tazminatlar ve ziynet alacağı ile ilgili olarak talep olmadığından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin verilen hüküm yönünden, davalı kadın tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına ve özellikle gerekçeli kararda 28.05.2013 olan dava tarihinin 14.09.2015 olarak yazılmasının maddi hata niteliğinde olup mahallinde düzeltilmesinin mümkün bulunmasına göre tarafların aşağdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Mahkemece verilen 21.07.2014 tarihli ilk karar, davalı kadın tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin uyulmasına karar verilen 01.06.2015 tarih, 2014/25440 esas, 2015/11188 karar sayılı ilamıyla sadece "kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesi gerektiği" gerekçesi ile bozulmuş, diğer yönlere ilişkin olarak ise hüküm onanmıştır. Taraflarca karar düzeltme yoluna başvurulmadığına göre, hükmün bozma kapsamı dışında kalan yönleri, karar düzeltme süresinin sona erdiği tarihte kesinleşmiştir. Bozulmasına karar verilen hususlar yönünden yeniden yapılan yargılamada, kesinleşen kısımlar hakkında hüküm kurulamaz. Bu nedenle, bozmadan sonra, bozma dışına çıkılarak ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi"nin 2011/55 esas sayılı dosyası ile hükmedilen tedbir nafakasının artırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    3-Tarafların bu yönde beyanları olamamasına rağmen, başka bir karardan alıntı yapılarak kararın 2. bendinde tarafların birbirlerinden maddi ve manevi tazminat, nafaka, ziynet eşyası talebi olmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair ve 3. bendinde de tarafların karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğinden bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

    4-Taraflar arasında görülen dava anlaşmalı boşanma davası olmadığı halde hükmün gerekçesinde, mahkemenin başka bir kararından alıntı yapılarak davalının adının da yanlış yazılarak davalının davayı kabul etmesi, boşanmanın mali sonuçları ve velayet hususlarında tarafların anlaşması, anlaşmanın mahkemece uygun görüldüğü, Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi gereğince davanın kabulüne dair karar verildiğinin yazılması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
    5-Mahkemece kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de, hükmedilen tedbir nafakasına dair hükmün mü yoksa boşanma hükmünün mü kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakasına hükmedildiği belirtilmeyerek infazda tereddüt oluşturulması doğru olmamıştır.
    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3, 4 ve 5. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.03.2016 (Pzt.)

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.