3. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/1275 Karar No: 2014/8656 Karar Tarihi: 02.06.2014
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/1275 Esas 2014/8656 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2014/1275 E. , 2014/8656 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 13.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/11/2013 NUMARASI : 2012/846-2013/536
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, davalı kurumun gereken tedbirleri almaması ve cadde üzerinde bulunan yüksek gerilim hattının koparak üzerine düşmesi sonucu ağır yaralandığını, halen de bu yaralanmanın izlerini taşıdığını belirterek, 500,00 TL maddi ve 75.000,00 TL manevi zararının tazminine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, olayın kaçınılmaz bir durum olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir. Yerel mahkemece, maddi tazminat istemi kısmen manevi tazminat istemi ise tamamen kabul edilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 1.200,00 TL maddi ve 75.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline ilişkin hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 03.05.2012 tarih ve 2011/5710-2012/7834 sayılı ilâmı ile manevi tazminat miktarının fahiş olduğu gerekçesi ile bozulmuş; mahkemece, bozma ilâmına uyularak, davanın kısmen kabulü ile 65.000,00 TL manevi tazminatın tahsili cihetine gidilmiştir. Dava, haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Borçlar Kanunu’nun 47.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri gözönünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Davaya konu olayda; her ne kadar mahkemece, bozma ilâmına uyulmasına karar verilmiş ise de bozma ilâmı gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Olay tarihi, olayın şekli, gelişimi ve yukarıdaki ilkeler gözönüne alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt seviyede tazminata karar verilmek üzere usul ve yasaya aykırı kararın bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.