16. Ceza Dairesi Esas No: 2017/3544 Karar No: 2018/2797 Karar Tarihi: 25.09.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3544 Esas 2018/2797 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme Ceza Dairesi'dir ve suç Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma'dır. Sanığın TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığı için işin esasına geçilmiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemler kanuna uygun olarak yapılmış ve ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilenmiştir. Sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş ve temyiz davası esastan reddedilerek hüküm onanmıştır. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2017/3544 E. , 2018/2797 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Gizli tanık beyanı, Bankasya hesabı ve dosya kapsamı nazara alındığında sanığın bylock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 25.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.