Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/1106 Esas 2014/8644 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1106
Karar No: 2014/8644
Karar Tarihi: 02.06.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/1106 Esas 2014/8644 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/1106 E.  ,  2014/8644 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BURSA 7.AİLE MAHKEMESİ
    TARİHİ : 05/11/2013
    NUMARASI : 2012/801-2013/840

    Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin, davalının kızı olduğunu ve halen üniversite de eğitimine devam ettiğini ileri sürerek; aylık 500 TL yardım nafakasına ve takip eden yıllar için artış oranının belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin fiil ehliyeti yokluğu nedeniyle kısıtlandığını ve halen bir yaşam merkezinde yatılı olarak kaldığını, gelirinin ise giderlerini dahi karşılamadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; davanın kabulüne, dava tarihinden itibaren geçerli olmaküzere aylık 500 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın her yıl TÜFE+TEFE nin yarısı oranında artırılmasına karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    TMK.nun 365.maddesinin 2.fıkrasına göre yardım nafakası; davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir.
    Somut olayda; davalı tarafça gösterilen ve dinlenilmesine karar verilen tanıkların beyanlarının alınmadığı, ayrıca fiil ehliyeti yokluğu nedeniyle kısıtlanan davalının adına kayıtlı taşınmazlardan elde ettiği gelir ile halen kaldığı ileri sürülen bakım merkezi nedeniyle giderlerinin araştırılmadığı, dolayısıyla davalının mali gücü belirlenmeden eksik inceleme ile nafakaya hükmedildiği anlaşılmaktadır.
    Bundan ayrı, 25.07.2013 tarihli celsede davacı lehine geçici önlem niteliğinde aylık 500 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine rağmen, bu husus gözetilmeden tahsilde tekerrüre neden olacak şekilde dava tarihinden itibaren yardım nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Öte yandan, yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre gelecek yıllardaki artış oranının belirlenmesinde ÜFE oranlarının esas alınması gerekirken, TÜFE+TEFE"nin yarısının artış oranı olarak esas alınmış olması da doğru değildir.
    Bu durumda, mahkemece; davalının taşınmazlarından elde ettiği gelir ile giderlerinin usulünce araştırılması, bu hususta davalı tanıklarının beyanlarının alınması ve davalının ekonomik ve sosyal durumunun tam olarak tespit edilmesinden sonra, davacının çalışması nedeniyle elde ettiği gelirde gözetilerek hakkaniyete uygun bir nafaka ile artış oranının takdir edilmesi ve yargılama sırasında verilmiş olan tedbir nafakası gözetilerek tahsilde tekerrüre sebebiyet verilmemesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.