MAHKEMESİ : İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 03/10/2012
NUMARASI : 2000/215-2012/212

Davacı yanca açılan iflas davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili davalıların Türkiye Turizm Yatırım ve Dış Ticaret Bankası AŞ. (TYT Bank)"ın yetkilisi olduklarını, görevleri süresince bankanın iflasına varacak derecede zararlandırıcı işlemlerde bulunduklarını, kullandırdıkları kredileri yeterli teminata bağlamadıklarını ve geri dönüşünü sağlayamadıklarını; grup şirketlerine fon aktarımında bulunduklarını ve bu nedenle Bankalar Kanunu"nun 12, 64 ve 68 inci maddeleri uyarınca adı geçen bankanıın bankacılık işlemlerini yapma yetkisinin 11.04.1994 tarihinde 1994/5456 sayılı kararla kaldırıldığını ileri sürerek, davalıların 30.09.1994 tarihi itibariyle bankaya verdikleri 6.236.231.297,03 TL"lik zarar nedeniyle şahsi iflaslarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan B.. E.. ve N. E. vekilleri, ceza yargılamasında mahkum olmadıklarını, kendilerinin banka zararına neden olacak bir işlem yapmadıklarını, yeminli bankacılık murakıp raporlarının gerçeği yansıtmadığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Davalı S.. Ö.. vekili banka yönetim kurulunun yedi kişiden oluştuğunu, müvekkilinin zararlandırıcı işlemlerde imzası ve kusuru olmadığını, Bankalar Kanunun 68 inci maddesinin uygulanmasında kusura dayalı sorumluluk ilkesinin kabul edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunmalar, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, banka yönetim kurulu üyesi olan B.. E.., S.. Ö.. ve genel müdür N. E. yönetimde ve görevde oldukları süre içerisinde bankanın iflasına neden olacak derecede geri dönüşü sağlanamayan krediler kullandırarak toplam 3.266.825,92 TL"lik zararlandırıcı işleme neden oldukları, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun 17 inci maddesi çerçevesinde kusursuz olduklarını da kanıtlayamadıkları gerekçesiyle, davalıların iflasına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ile davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.