16. Ceza Dairesi 2018/2241 E. , 2018/2790 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 3713 sayılı Kanunun 3/1 maddesi yollamasıyla CK"nın
314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 58/9, 63.
maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf
başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16.MD-956 E. 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; “Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren bir delil” olacağının kabul edildiği gözetilerek;
Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, Bylock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bu delilin suç vasfının tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; ilgili birimlerden ayrıntılı Bylock tespit ve değerlendirme tutanağı getirtilip ayrıca temyiz aşamasında dosyaya geldiği anlaşılan ...’a ait tespit ve değerlendirme tutanağının CMK’nın 217. maddesi gereğince duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken, Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığınca düzenlenen yetersiz belgeler ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan alınan kayıtlara dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Kabul ve uygulamaya göre de;
a-Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, idari soruşturmada beyanları alınan ... ve ... duruşmada dinlenmedikleri halde, sanığın örgütsel toplantılara katıldığı beyanını içeren ifadelerin örgütsel faaliyetlerin yoğunluğu kapsamında hükme esas alınması suretiyle temel cezanın tayininde yanılgıya düşülerek anılan özellikler ve dosya kapsamı ile uyuşmayacak biçimde yetersiz gerekçeyle fazla ceza tayin edilmesi,
b-Takdiri indirim nedeni olarak; failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failinin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususların göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilmeden, geçmişte hakkında herhangi bir suç kaydı ve sabıkası bulunmayan, dosyaya yansıyan olumsuz bir davranışı tespit edilemeyen sanık hakkında “suç işleme hususundaki eğilimi, suçtan pişmanlık duyduğu halinin gözlemlenmemesi ve cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri” şeklindeki yerinde olmayan ve dosya kapsamına göre yasal ve yeterli bulunmayan yazılı gerekçe ile TCK"nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı hükmün BOZULMASINA, ceza miktarı, mevcut delil durumu, suç vasfı ve tutuklulukta geçen süre dikkate alınarak sanığın tutukluluk halinin devamına, 18.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.