Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2326 Esas 2018/2789 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/2326
Karar No: 2018/2789
Karar Tarihi: 25.09.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2326 Esas 2018/2789 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi tarafından verilen 2018/2326 E., 2018/2789 K. sayılı kararda, suçlu olan kişinin silahlı terör örgütüne üye olduğu ve TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/2, 62, 58/9, 53, 63. maddelerine uygun olarak mahkumiyet kararı verildiği belirtilmiştir. Temyiz edenin sıfatı, başvuru süresi, karar niteliği ve temyiz sebepleri ile ilgili inceleme yapıldıktan sonra, dosya incelenmiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirlenmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyledir:
- TCK'nın 314/2 maddesi: Silahlı terör örgütüne üye olma
- 3713 sayılı Kanunun 5/2 maddesi: Terör örgütü üyeliğinin cezalandırılması
- 62. madde: Terör suçlarının işlenmesi
- 58/9. madde: Ceza hükümlerinin mahkumiyet halinde uygulanması
- 53. madde: Ceza hukukunda delillerin değerlendirilmesi
- 63. madde: Ceza yargılamasında karar verme usulü

16. Ceza Dairesi 2018/2326 E. , 2018/2789 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/2, 62, 58/9, 53,
63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik
istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 25.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.