11. Hukuk Dairesi 2015/4598 E. , 2016/2078 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30/01/2015 tarih ve 2014/437-2015/27 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 23/02/2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... ve davalı vekili Av.... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan....5011 nolu tarımsal kredi ile.....5009 nolu damlama kredisi kullandığını, kredi ödemelerinde temerrüt söz konusu değilken 31/12/2012 tarihinde “damlama kredisi taksiti” olarak yatırılan 5.000,00 TL"nin davalı bankaca hatalı bir işlem ile tarımsal kredi hesabına ait taksit borcu da olmadığı halde tarımsal kredinin ana parasından mahsup edilmek üzere tarımsal kredi hesabına alındığını, bu yanlışlık sonucu Damlama Kredisi taksidindeki temerrüt nedeniyle fahiş miktarda faiz uygulanarak hesabın kat edildiğini ve icra takibi yapıldığını, hakkında Merkez Bankası nezdinde bildirim yapıldığını, ana para, faiz, ihtar masrafı, BSMV olmak üzere müvekkilinden toplam 235.000,00 TL (47.401,31 TL fazla olmak üzere) tahsil edildiğini, müvekkilinin ticari ve sosyal itibarının zarar gördüğünü ileri sürerek, 47.401,31 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıya damlama kredisi ve tarımsal kredi olarak ayrı isimlerle kredi kullandırılmadığını, davacının müvekkili banka şubesinde tek bir hesabı bulunduğunu, davacının 31/12/2012 tarihinde 5.000,00 TL ödeme yaparken damlama kredisi şeklinde bir açıklaması bulunmadığını, 5.000,00 TL"nin yatırıldığı gün sonunda sistem tarafından otomatik olarak davacının borcundan mahsup edildiğini, davacı borcunu ödemede temerrüde düşünce hesap kat edilip takip yapıldıktan sonra davacının borcunu müvekkili bankaya ödediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının 26/08/2009 tarihinde davalı bankanın ..Şubesi"ne müracaatla Tarımsal Kredi talep ettiği, buna ilişkin .. nolu sözleşmeyi 28/09/2009 tarihinde imzaladığı, 05/10/2009 tarihinde de Damla/Yağmurlama Sulama Kredisi kullandığı, 5 eşit taksitte ödenmek üzere 50.000,00 TL anapara tutarlı damla sulama kredisinin ilk 2 taksitinin aksatılmadan ödendiği, 3.taksit tarihi olan 03/09/2012 tarihinde ise 10.000 TL"lik taksitin yatırılmadığı, 31.12.2012 tarihinde kredi taksiti olarak davacının dava dilekçesinde de belirttiği 5.000,00 TL"nii yatırıldığı, davacı tarafça bu yatırılan meblağın davalı bankaca hataen Tarımsal Kredinin
anaparasından mahsup edildiği iddia edilmiş ise de 31/12/2012 tarihinde davacı tarafından....5011 Iban nolu vadesiz hesaba yatırılan paranın 02/08/2013 tarihine kadar hiçbir yere aktarılmadan burada tutulduğu,....5009 Iban nolu vadesiz hesabının hesap bakiyesi ile....5011 Iban nolu vadesiz hesap bakiyelerinin 31/12/2012 tarihi itibariyle toplamının damlama sulama kredisinin 3. taksitini karşılamaya yetmediği, 03/09/2012 tarihinde taksit tarihi gelmiş borç 10.000,00 TL iken 31/12/2012 tarihine kadar bu taksitin ödenmemesi veya davacının iddia ettiği gibi 31/12/2012 tarihinde bu taksite yapılacak 5.000,00 TL kısmi ödemenin davacının bu taksiti zamanında ödediği anlamını taşımadığı, taraflar arasında imzalanan Tarımsal Kredi Sözleşmesi"nin 59. maddesinin 1 bendinin uygulanmasına engel teşkil etmediği, bankanın dilediği anda noter aracılığı ile veya iadeli taahhütlü mektupla veya telgrafla yapacağı bir ihbar ile bu sözleşmeyi feshetmek veya krediyi azaltmak veyahut tamamen kesmek ve ihbar tarihinden itibaren belirleyeceği zaman zarfında hesabın borç bakiyesinin bir kısmının veya tamamının ödenmesini istemek hakkına sahip olduğu, davacının 03/09/2012 tarihinde 5.000,00 TL"yi bu taksit için yatırmasının da bankanın davacının tüm kredilerine muacceliyet vermeyeceği anlamını taşımayacağı, davacının damlama sulama kredisine yatırdığını iddia ettiği 5.000,00 TL"yi aslında kredi hesabına yatırmadığı, 5011 nolu vadesiz hesabına yatırdığı ve hangi vadesiz hesabına yatırmış olursa olsun yatırdığı bu miktarın kredi taksitini karşılamaya yeterli olmadığı, taraflar arasındaki ... Sözleşmesinin “bankanın kredi hesaplarını kesme ve sözleşmeyi fesih yetkisi” başlıklı 59.maddesinin 1 bendine göre işlem yapılarak bu kredinin de kat edilmesi suretiyle takip başlatılmasında hukuka aykırı bir durumun olmadığı, davalının 6098 sayılı BK"nın 49 maddesi kapsamında maddi tazminat ve aynı Yasa"nın 58. maddesi kapsamında manevi tazminattan sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, davacının davalı bankadan kullandığı damla/yağmurlama sulama kredisi için yatırdığı taksidin davalı bankaca tarımsal kredi ana parasına mahsup edilip damla/yağmurlama sulama kredi hesabı kat edilerek takip yapılıp davacıdan fazla para tahsil edildiği iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, 06.01.2015 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın reddine karar verilmiş ise de davacı vekili söz konusu rapora itirazlarını içeren 19.01.2015 havale tarihli dilekçesinde “müvekkilinin davalı bankada iki ayrı kredi hesabı bulunduğunu, davalı bankanın ödeme vadesi gelmiş hesaba yatırılan taksiti, bir süre davacının şahsi hesabında tuttuğunu, sonradan vadesi gelmeyen diğer kredinin ana parasına mahsup ettiğini, bu süre zarfında kredi borcunun gecikme faizinden müvekkilin sorumlu tutulmasının müvekkilinin zararına sebep olduğunu, 3.000"er TL olarak iki kalemde toplamda yatırılan 6.000,00 TL"nin de hiç dikkate alınmadığını, her iki kredi hesabının hesap hareketleri çıkarılıp analizinin yapılmadığını belirterek yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiğini” bildirmiştir. Mahkemece, söz konusu rapora yönelik davacı tarafın ciddi itirazları karşılanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu durumda, mahkemece davacının damla/yağmurlama sulama kredisi ve tarımsal kredi olarak ifade ettiği kredi hesabı ile ilgili sözleşmeler, taksit tabloları, ödeme belgeleri, temerrüde düşülmüş ise buna dair belge ve bilgiler ile davacının yatırdığı paranın tutulduğu bildirilen vadesiz mevduat hesabına dair hesap hareketlerini gösterir belgeler dosya arasına celp edilip davacı vekilinin hükme esas alınan bilirkişi raporuna karşı ileri sürdüğü ciddi itirazları karşılayacak, denetime elverişli yeni bir rapor alınıp somut uyuşmazlığın 6098 sayılı TBK"nın 101 ve 102. madde hükümleri de nazara alınmak suretiyle çözümlenmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir
2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek olmadığına, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 25/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.