Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/5355 Esas 2016/1698 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5355
Karar No: 2016/1698

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/5355 Esas 2016/1698 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/5355 E.  ,  2016/1698 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında, ... ili, ... ilçesi,... köyünde bulunan eski 202 ada 4 parsel sayılı 16.300 m² yüzölçümündeki ve tarla vasfındaki taşınmaz, 109 ada 4 parsel numarasıyla 17.769,68 m² yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
    Davacı ... Yönetimi, askı ilân süresi içinde, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasına dayanarak, tespitin iptali ve orman vasfıyla ... adına tapuya tescili istemiyle, ... aleyhine kadastro mahkemesinde dava açmıştır. Mahkemece, davacının talebinin mülkiyete ilişkin bulunduğu ve uygulama kadastrosunda mülkiyet haklarının değerlendirme konusu yapılamayacağı belirtilerek mahkemenin görevsizliğine ve talep halinde dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
    Asliye Hukuk Mahkemesince, davalı ..."in dava açılmadan çok önce, 1950 yılında öldüğü, ölü kişi aleyhine dava açılamayacağı ve olayda HMK"nın 124. maddesinin de uygulama yeri bulunmadığı gerekçesiyle, dava şartı yokluğu nedeniyle “davanın reddine” karar verilmiş; hüküm, davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, çekişmeli taşınmazın orman olduğu iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, davalı ..."in dava açılmadan çok önce, 01.02.1950 tarihinde öldüğü belirlendiğine ve yargılama sırasında davacı idare tarafından 6100 sayılı HMK"nın 124. maddesi uyarınca iradi taraf değişikliği talebinde bulunulmadığı anlaşıldığına göre davacı ... Yönetiminin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, 6100 sayılı HMK"nın 115. maddesi uyarınca dava şartı yokluğu halinde “davanın usulden reddine” karar vermek gerekirken, mahkemece, kararın gerekçesinde dava şartı noksanlığına değinildiği halde kararın hüküm fıkrasında, yanlış anlamaya yol açabilecek şekilde, “davanın reddine” karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır. Ancak sözkonusu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; kararın hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yazılı olan “davanın reddine” sözcüklerinin hükümden çıkartılarak yerine “davanın usûlden reddine” sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün 6100 sayılı Kanunun Geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/02/2016 günü oy birliği ile karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.