1. Hukuk Dairesi 2020/3151 E. , 2021/1626 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakan ..."un ikinci eşinin istek ve baskıları sonucu mirasçılardan mal kaçırmak ve saklı paylarını ihlal etmek amacıyla taşınmazlarını dava dışı kişilere devrettiğini, onların da dava konusu 29, 402, 703 parsel sayılı taşınmazlar ile ... ... sayılı traktörü ..."a, 533, 545, 527, 103 ada 1 parsel, 109 ada 145 parsel sayılı taşınmazları ..."a, 333 ve 93 parsel sayılı taşınmazları ise ... ...’e temlik ettiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının ve traktörün trafik kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescile, olmazsa tenkise karar verilmesini istemişler, 23.05.2013 havale tarihli dilekçe ile HMK’nın 124.maddesi gereğince Raşim ... ve ..."ın davanın tarafı olmaktan çıkarılarak... ile ..."un davalı olarak davaya dahil edilmesini istemişlerdir.
Davalı ..., taşınmazları ve traktörü bedeli karşılığında satın aldığını, diğer davalılar ise davaya taraf olarak eklenmelerinin doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, 527 ve 93 parseller yönünden açılan davanın feragat nedeniyle, araç yönünden ise muvazaa şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine, diğer taşınmazlar yönünden ise davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairece; “...Somut olaya gelince; ... plakalı aracın mirasbırakanla irtibatı sağlanmadığından isteğin reddine ilişkin karar bu gerekçe ile ve sonucu itibariyle doğru olduğuna göre; davacıların temyiz itirazları yerinde olmadığından reddine,bilindiği üzere, tapu iptali ve tescil davaları kayıt malikine karşı açılır. Eldeki davada, dava ...,... ve ...’a karşı açılmış, bilahare ... ve ... davalı olmaktan çıkarılarak ... ve ... davaya dahil edilmiştir. Dava tarihi itibariyle ... ve ... kayıt maliki değildir. Usul hukukumuzda davaya dahil diye bir müessese bulunmayıp, bir kimseye dahili dava yoluyla taraf sıfatı verilemeyeceği gibi, hakkında hüküm kurulmasına da olanak yoktur. Kaldı ki, ... ve ...’ya yapılan temliklerin tarihleri de gözetildiğinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 124. maddesinin uygulanma olanağı da bulunmamaktadır. Tüm bu açıklamalar karşısında, ... ve ... aleyhine usulüne uygun bir dava açıldığı söylenemez. Öte yandan davalı ... yönünden ise; 29, 402 ve 703 parsel sayılı taşınmazları 14.11.2011 tarihli akitle dava dışı ... ...’den satın aldığı, taşınmazları öncesinde temlik alan ..., ... ve ...’nın mirasbırakanın eşi ve çocukları olduğu, ancak taşınmazları bunlardan edinen ...’nin kim olduğu, taraflarla ve mirasbırakanla ilgisi kanıtlanmış değildir. Mirasbırakan tarafından ... ve ...’e yapılan devirlerin muvazaalı olduğu kabul edilse dahî, dava dışı ...’nin kötüniyetli olduğu ispatlanmadığına göre, taşınmazları ondan satın alan davalı ...’a yapılan temliğin muvazaalı
olduğu iddiasının kanıtlanmadığı da açıktır. Hâl böyle olunca, dahili davalılar ... ve ... yönünden sıfat yokluğundan, davalı ... yönünden ise esastan davanın reddi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davalılar ... ve ... yönünden açılan davanın sıfat yokluğundan reddi ile davalı ... yönünden ise taşınmazları dava dışı ...’den devraldığı, ...’nin devralan ve murise yakınlığı ile kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.90. TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 22.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.