Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2217 Esas 2018/2779 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/2217
Karar No: 2018/2779
Karar Tarihi: 25.09.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2217 Esas 2018/2779 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıkların TCK'nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri gereğince silahlı terör örgütüne üye oldukları gerekçesiyle mahkumiyetlerine karar veren Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı Bölge Adliye Mahkemesinde temyiz edildi. Dosya incelenerek ceza süresi yönünden yasal şartların oluşmadığı belirlendi. Temyiz talebinin reddedilmesiyle birlikte, sanıkların duruşmalı inceleme talepleri de reddedildi. Usuli işlemlerin kanuna uygun yapıldığı, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığına karar verildi. Kararda, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62/1, 53, 58/9, 63/1 maddeleri yer aldı.

16. Ceza Dairesi 2018/2217 E. , 2018/2779 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinin 18.05.2017 tarih ve
2016/161 esas, 2017/140 karar sayılı kararının
kaldırılarak sanıkların ayrı ayrı TCK"nın 314/2, 3713
sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62/1, 53, 58/9, 63/1
maddeleri gereğince mahkumiyetleri

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Ceza süresi yönünden yasal şartları oluşmadığından; sanıklar ... ve ...’ın duruşmalı inceleme talebinin CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Bölge adliye mahkemesinin gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “02.09.2016, 03.09.2016” yerine “02.09.2016 ve öncesi”, karar tarihinin ise “20.12.2017” yerine “20.12.2016” olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar ... ve ... ile tüm sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 25.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.