11. Hukuk Dairesi 2015/6060 E. , 2016/2055 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 15. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 27/06/2013 gün ve 2010/670 - 2013/127 sayılı kararı bozan Daire"nin 11/12/2014 gün ve 2014/549 - 2014/19551 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin kendine özgü çanta, cüzdan ve kemer imalatı yaptığını ve kendi markası ile satışa sunduğunu, ancak davalının kendisine ait olmayan tasarımları kendi adına, hakkın kötüye kullanılması suretiyle kötü niyetli tescil ettirerek buna dayalı olarak tüm sektör firmalarına ihtarnameler göndererek haksız menfaat temin ettiğini ve müvekkili şirketin markalarını da kullanmak suretiyle piyasada iltibas yarattığını, davalının bu suretle haksız rekabette bulunduğunu ileri sürerek, 40.000,00 TL manevi tazminat ile yapılan ıslah sonucu maddi tazminat olarak istenen 11.000,00 TL 28.182,79 TL’ye çıkartılarak, bu miktarın ıslah tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılması ile verilecek kararın kamuya duyurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın fikri ve sınai haklar mahkemesinde görülmesi gerektiğini savunarak, davanın görev ve esas yönlerinden reddini istemiştir.
Mahkemece davacının uzun yıllardır kendi ürettiği ve kendi markası ile satışa sunduğu ürünlerin davalı tarafından kendi ürünüymüş gibi adına tescil ettirildiği, davacının hükümsüzlük davaları açtığı, yapılan yargılama sonucunda davalının tasarım tescil belgelerinin hükümsüzlüğüne karar verildiği, davacının bu süreç içerisinde elindeki malları satamayıp zarara uğradığı, bu durumda davacının haksız rekabet hükümleri uyarınca uğradığı maddi ve manevi zararların davalı tarafından tazmini gerektiği sonucuna varılarak, maddi tazminat talebinin ıslah olunan şekilde kabulü ile 28.182,25 TL"nin 11.000,00 TL"lik kısmının faizsiz, geri kalan kısmının ise ıslah tarihi olan 24.04.2013 tarihinden itibaren yürütülecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline dair verilen karar davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 11.12.2014 tarihli kararı ile bozulmuştur.
Davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 3,20 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK"nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 265,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 25/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.