Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4446
Karar No: 2019/2624

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/4446 Esas 2019/2624 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı taraf, apartman yöneticisi olarak davacıya borçlu olduğunu iddia ederek icra takibi başlattı. Ancak mahkeme, davacının davalıya borçlu olmadığını tespit ederek davanın kabulüne karar verdi. Yargıtay'ın bozma kararı sonrasında yapılan yargılama sonucunda ise mahkeme, davacının ödemesi gereken bir bedelin olup olmadığını kesinleştirmediği için davanın reddine karar verdi. Ancak kararın iptal davasının sonucu ve tarafların delilleri toplandıktan sonra açıklığa kavuşturulması gerektiği belirtildi.
Kanun Maddeleri: Türk Borçlar Kanunu Madde 2, Türk Medeni Kanunu Madde 688, İcra ve İflas Kanunu Madde 15.
20. Hukuk Dairesi         2018/4446 E.  ,  2019/2624 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava dilekçesinde, davacı aleyhine davalı tarafından ... 9. İcra Müdürlüğünün 2012/8587 E. sayılı dosyası üzerinden 16.000,00-TL alacağın tahsili için icra takibine geçtiğini, oysa apartman yöneticiliğinin tüzel kişiliği olmadığını, ilgili yönetim kat malikleri kurulunca verilen çeşitli kararların iptal edildiğini, mükerrer takip olduğunu belirterek ve diğer gerekçelerle belirtilen takip nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve icra tazminatına hükmedilmesi istenilmiştir.
    Mahkemece 2013/1063 E. - 2015/193 K sayılı kararı ile davanın kabülü ile davalı tarafından davacı aleyhine ... 9. İcra Müdürlüğünün 2012/8587 E. sayılı dosyası üzerinden yürütülen icra takibine ilişkin takip dayanağı olarak gösterilen 28.03.2012 tarihli kat malikleri kurulu kararına dayalı olarak davacının davalıya bir borcunun olmadığının tesbitine karar verilmiş, davalı vekilinin hükmü temyiz etmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2017/1828 E. - 3780 K ve 02/05/2017 tarihli ilamı ile; ""Somut olayda her ne kadar takip dayanağı kat malikleri genel kurul kararının tarihi yanlış yazılmış ise de davacı vekilinin dilekçesinde mükerrer takip olduğu iddiası karşısında mahkemece davacı tarafından icra takibinde söz edilen 16.000,00 TL"lik borcun ödenip ödenmediğinin araştırılması, icra takibinden veya dava tarihten sonra ödeme söz konusu ise davanın konusuz kalıp kalmayacağının değerlendirilmesi, sonuç olarak davacının davayı açmakta hukukî yararının olup olmadığı noktasında inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir."" denilerek bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın anataşınmaza ait güçlendirme kararları ve bu kararlara bağlı ortak gider alacağından kaynaklı başlatılan icra takibine karşı açılan menfi tespit davası olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece her ne kadar icra takibine konu 26/03/2016 tarihli toplantının aynı mahkemede görülen 2016/949 Esas sayılı dosya ile iptalinin istenildiği ve davanın reddine karar verildiği bu nedenle davacının bu toplantıda alınan kararlar gereği icra dosyasındaki meblağdan sorumlu olacağı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş ise de belirtilen kat malikleri kurulu kararının iptaline ilişkin dava dosyasının sonucunun
    kesinleşmediği, dolayısı ile davacının ödemekle yükümlü olduğu bir bedelin bulunup bulunmadığının henüz tespitinin mümkün olmadığı görülmektedir. Mahkemece icra dosyasına dayanak yapılan toplantıya ilişkin açılan iptal davasının bekletici mesele yapılarak, hükmün kesinleşmesinin ardından taraf delilleri de toplanmak sureti ile davacının ödemekle yükümlü olduğu bir bedel olup olmadığı hususu hiç bir tereddüte mahal bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması gerekirken, aksi düşünce ile yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesi bu nedenlerle doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/04/2019 günü oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi