5. Ceza Dairesi Esas No: 2014/3017 Karar No: 2016/4047 Karar Tarihi: 19.04.2016
İhmali davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/3017 Esas 2016/4047 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, icra müdürlüğünde memur olarak görev yaparken kendisine teslim edilen kambiyo senedi niteliğindeki bonoyu kasaya almamış ve senedin kaybolmasına sebep olmuştur. Mahkeme, suç oluşturan fiilin sanık tarafından işlendiğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde kanıtlanmadığını ve şüphenin masumiyet karinesinin gereği olarak sanığın lehine değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Sanık hakkında mahkumiyet kararı verilememiştir. Ancak, yüklenen suçun TCK'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işlendiğinin kabul edilmesi sebebiyle adli para cezası verilmiş ve hak ve yetkinin kullanılması yasaklanmıştır. Kanun maddeleri: TCK'nın 53/1-a ve 53/5. maddeleri.
5. Ceza Dairesi 2014/3017 E. , 2016/4047 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Olay tarihinde...İcra Müdürlüğünde memur olarak görev yapan sanığın kendisine teslim edilen kambiyo senedi niteliğindeki bonoyu kasaya almayarak senedin kaybolmasına sebebiyet verdiği takip alacaklısının mağduriyetine neden olduğu kabul edilerek ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine karar verilmişse de; ceza yargılaması sonucunda mahkumiyet kararı verilebilmesi için suç oluşturan fiilin sanık tarafından işlendiğinin hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak, herkesi inandıracak biçimde kanıtlanması ve şüphenin masumiyet karinesinin gereği olarak sanık lehine değerlendirilmesi gerektiği (Anayasa m. 38/4, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi m. 6/2, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi m. 11, Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi m. 14/2), sanığın aşamalarda değişmeyen savunmaları, sanığın suç duyurusu yapıldığı tarihte başka mahkemede çalışıyor olması ve iş bölümü çizelgesinde görev tanımının belirtilmemesi hususları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, sanığın atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine kesin, yeterli, inandırıcı ve yeterli delil bulunmadığı anlaşılmakla, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince beraati yerine yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre; Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işleyen ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 19/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.