Yerel mahkemece sanık hakkında verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü; 1-Mağdurun evine girilerek cep telefonunun çalınması şeklindeki eyleme ilişkin tanık ..."nun alınan beyanında, eşinin sanığın annesi ... ile yaptığı görüşmede ..."nın suça konu telefonun evinde olduğunu söylediğini belirttiği, sanığın üzerine atılı suçları istikrarlı olarak inkar ettiği ve tanık ... ile olay günü tartıştıklarından kendisine iftira atıyor olabileceğini belirttiği, diğer tanık ..."nin alınan beyanında, sanığın savunmasını doğruladığı gözetildiğinde, sanık ..."in eşinin ve sanığın annesi olduğu belirtilen ... isimli kişinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespit edilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 48. maddesi hükmü de gözetilerek tanık sıfatıyla ifadesi alınması suretiyle suça konu telefonun suç tarihinden sonra sanığın annesinin evinde olup olmadığının kesin olarak tespit edilmesi sonucu sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde sanığın üzerine atılı hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre de; 2-Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 tarih 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih 2014/140 Esas 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararının kapsam ve içerik itibarıyla yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nın temyiz talebi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 19/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.