12. Hukuk Dairesi 2017/505 E. , 2017/6342 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından iki adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçluların yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda imzaya ve borca itiraz ettiği ve ayrıca aval yazısının çekin arka yüzüne yazılması nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek takibin iptalini istediği, mahkemece istemin reddine karar verildiği, mahkeme kararının Dairemizin 25.05.2016 tarihli 2016/1885 E. - 2016/14824 K. sayılı sayılı ilamıyla, aval veren kimse, kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi sorumlu olduğu, çekin arka yüzünde avalin geçerli olabilmesi için kimin için olduğunun belirtilmesi gerektiği, kimin için olduğu belirtilmeksizin çek arkasına aval olduğu belirtilerek imza atılması halinde geçerli bir avalden söz edilemeyeceği, borçlulardan ..."in çeklerin arkasında ve alacaklı lehdarın cirosundan önce “avalimdir” açıklaması ile cirosunun bulunduğu, bu hali ile yasa hükümlerine uygun ve geçerli bir aval bulunmadığı lehdarın cirosundan önce yapılan ciroda yok hükmünde sayılacağından, alacaklının kambiyo senetlerine mahsus yol ile ...’i takip hakkının olmadığı, mahkemece, borçlu ..."in şikayetinin kabulü ile İİK.nun 170/a maddesi uyarınca hakkındaki takibin iptaline karar verilmesi gerektiği belirtilerek borçlu ... yönünden kararın bozulduğu, mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda ...’in davasının kabulü ile takibin bu davacı yönünden iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 818/1.maddesinin (g) bendinde yer alan atıf ile çekler hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 701.maddesi, “(1) Aval şerhi, poliçe veya alonj üzerine yazılır.
(2) Aval “aval içindir” veya bununla eş anlamlı başka bir ibareyle ifade edilir ve aval veren kişi tarafından imzalanır.
(3) Muhatabın veya düzenleyenin imzaları hariç olmak üzere, poliçenin yüzüne atılan her imza aval şerhi sayılır.
(4) Kimin için verildiği belirtilmemişse aval, düzenleyici için verilmiş sayılır.” hükmünü içermektedir.
Bu maddeye göre; aval şerhi, çek veya alonj üzerine yazılır. Aval, “aval içindir” veya bununla eş anlamlı başka bir ibare ile ifade edilir ve aval veren kişi tarafından imzalanır. Aval şerhinin çekin ön yüzüne yazılması zorunlu değildir. Maddenin üçüncü fıkrası gereğince, düzenleyenin imzası hariç olmak üzere ön yüze atılan her imza aval şerhi sayılır. Diğer yandan çekin arka yüzüne atılan her imza ciro hükmünde ise de, aval verildiğini gösterir bir ibare kullanılarak arka yüze imza atılması mümkün olup söz konusu imza, ciro değil aval hükmündedir. Eş anlatımla, aval şerhini içermeksizin çekin arka yüzüne atılan her imza ciro hükmündedir.
Somut olayda, takibe konu çekin arka yüzünde; “Avalimdir ...” ibaresinin yer aldığı ve anılan şahsın imzasının bulunduğu görülmektedir. Öyleyse, yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, bu imza ciro hükmünde değil, aval hükmünde olup, yukarıda yer verilen maddenin dördüncü fıkrası gereğince de kimin için aval verildiği belirtilmediğinden düzenleyen için verilmiş sayılır.
O halde; Dairemizin, borçlu ... yönünden takibin iptalini öngören 25/05/2016 tarihli, 2016/1885 E. - 2016/14824 K. sayılı bozma ilamının maddi hataya müstenit olduğu, maddi hataya dayalı bozma kararına uyulmasının ise usuli kazanılmış hak doğurmayacağı gözetilerek mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle borçlu ... yönünden istemin reddine karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.