17. Ceza Dairesi 2016/7385 E. , 2018/14588 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, dolandırıcılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1)Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan beraat hükmü ile sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ...’ye yönelik hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin yapılan temyiz incelemelerinde;
Sanıklar ... ve ... hakkındaki hırsızlık suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri açısından, Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden bozma nedeni yapılmamış ve hüküm tarihine kadar yapılan ve sanıkların paylarına düşen yargılama gideri miktarı, 5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesine atıfta bulunan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20,00 TL"den az olduğu halde yargılama giderlerinin sanıklardan tahsiline karar verilmiş ise de, hüküm kesinleşinceye kadar yapılacak yargılama giderlerinin de toplam yargılama gideri kapsamında olması nedeniyle hükmün kesinleştiği tarihte sanıklardan tahsili gereken yargılama giderinin yukarıda açıklanan terkin miktarından az olması halinde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre, sanıklar ... ve ... müdafii ile sanık ... ve o yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usûl ve kanuna uygun bulunan hükümlerin, tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
2)Sanık ... hakkında mağdur ...’ye yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükmün ve sanıklar ..., ... ve ... hakkında mağdur ... ve ...’e yönelik hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerin yapılan temyiz incelemelerinde;
1-Anayasa"nın 141 ve 5271 sayılı CMK"nın 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının denetimine imkan verecek şekilde açık ve gerekçeli olması, gerekçe bölümünde mevcut delillerin tartışılması, değerlendirilmesi, reddedilen veya kanıtlama yönünden üstün tutulan delillerin neler olduğu ve nedenlerinin gösterilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması, bir başka deyişle eldeki delillerle neden bu sonuca varıldığının anlatılması gerektiği, tüm bunların ışığında ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu kabul edilen eylemi, bunun yasal unsurları ve nitelendirmesi, uygulanacak kanun maddesi ve CMK’nın 230. maddesinde belirtilen diğer unsurların bulunması gerekir. Bu açıklamalar doğrultusunda; sanık ...’ın mağdur ...’ye karşı işlenen hırsızlık suçunun müşterek faili sonucuna nasıl varıldığı açık olarak gösterilmeden, atılı suçu işlediğine ilişkin delillerin nelerden ibaret olduğu denetime olanak verecek şekilde açıklanıp belirlenmeden yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Sanıklar ..., ... ve ...’ın mağdur ...’den 40,00 TL para çaldıklarının çaldığının anlaşılması karşısında; suçun işleniş şekli ve özellikleri itibarıyla ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK"nın 145. maddesi gereğince verilen cezalardan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Sanıklar ... ve ...’ın olay günü mağdur ...’in işlettiği markete geldikleri, sanıkların sigara ve bira istedikleri ve bunların ne kadar tuttuğunu sordukları ve bu sırada bütün tek 200,00 TL banknotu mağdura verip bozdurmak istedikleri, bu sırada aldıkları eşyalara ilave yaptıkları ve mağdurdan bunları hesaplamasını istedikleri ve herkes kendi hesabını kendisi ödesin dedikleri, mağdurun bu sırada 200,00 TL"yi bozduğu ve bozuk paraları sanık ...’e verdiği ve bundan sonra bir ara sanıkların verdikleri bütün tek 200,00 TL banknotu mağdurdan geri aldıkları ve sanıkların herkes hesabını kendisi ödesin dedikleri ve marketten herhangi bir eşya almadan çıkıp market önünde bulunan araç ile olay yerinden uzaklaştıkları şeklindeki eylemin 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesinde yazılı hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden hatalı nitelendirme ile aynı Yasa"nın 157/1. maddesinden hüküm kurulması,
Kabule göre de;
02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6463 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253.maddesinin 1.fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 157/1. maddesinde tanımı yapılan dolandırıcılık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca, "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanun"un 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 253. maddesinde belirtilen esas ve usullere göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra, sonucuna göre sanıklar ..., ... ve ..."ın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5-Yargılama gideri olarak hesaplanan ve sanıkların payına düşen yargılama gideri miktarı, CMK’nın 324/4. maddesine 6352 sayılı Kanun"un 100. maddesiyle eklenen değişiklik doğrultusunda terkin edilecek miktar olan 20,00 TL"nin altında kaldığından hâzineye yükletilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafii ile sanıklar ..., ... ve o yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 12/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.