11. Hukuk Dairesi 2016/13 E. , 2016/2004 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16.05.2014 tarih ve 2013/44-2014/271 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili aleyhine başlatılan icra takibi üzerine fazla ödeme yaptığını, müvekkilinin kefil sıfatıyla borcun 1/4 ünü ödemesi gerektiğini, bu nedenlerle fazla tahsil edilen 5.054,61 TL sinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, istirdat koşullarının oluşmadığını, davacının 7 günlük yasal süresi içerisinde borca itiraz etmediğini, icra takip dosyasının bu hali ile kesinleştiğini, davacının icra takip dosyasına 8.014,50 TL ödeme yaptığını, 21.12.2012 tarihinde paranın icra dosyasından çekildiğini, anılan tarih itibariyle dosya hesaplaması yeniden yapılarak dosya hesabının 6.224,77 TL"si olarak bulunduğunu ve bakiyesinin borçluya iadesinin icra müdürlüğünden talep edildiğini, bakiye 1.789,73 TL"sinin borçluya iade edildiğini, davacının faiz oranı ve ödeyeceği miktarın 1/4 oranında olması gerektiği iddiasının yerinde olmadığını, müvekkili ve davacı tarafça yapılan sözleşme gereğince borçlu ve kefillerden alacağının tamamını tahsil edebileceğini davacının kefil sıfatı ile yaptığı bu ödemeyi diğer kefillere rücu edebileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre,...İcra Müdürlüğü"nün 2010/118 Esas sayılı takip dosyasında borçlu davacıdan 6.224,77 TL tahsilat yapıldığı, oysa ki, davacının hissesine (1/4) isabet eden borç miktarının 1.175,95 TL olduğu, bu miktara göre davacı borçludan icra takibi altında 5.048,82 TL fazladan tahsilat yapıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulu ile 5.048,82 TL"nin ödeme tarihi olan 09.02.2012 tarihinden itibaren davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Karar tarihinde yürürlükte bulunan HUMK’nın 21/07/2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427/2. maddesi hükmüne göre, miktar veya değeri 1.000,00 TL"yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesindir. Bu miktar, karar tarihi olan 16/05/2014 tarihi itibariyle 1.893,60 TL"dir. Davacı tarafça, dava dilekçesinde 5.054,61 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesi istenilmiş, mahkemece, yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile 5.048,82 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiş olup, reddedilen miktar temyiz sınırının altında kalmaktadır. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 gün, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davacı vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına kendi payından fazla ödeme yapan kefilin, kendi payını aşan kısım için, diğer müteselsil kefillere, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkca, eşit oranda rücu edebilecek olmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıdaki (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, kararın ONANMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 57,05 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 258,63 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 24.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.