14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5019 Karar No: 2016/6141 Karar Tarihi: 23.05.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/5019 Esas 2016/6141 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2016/5019 E. , 2016/6141 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.09.2011 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar vekili müvekkillerinin murisi ... ile davalılar arasında, vekilleri ... aracılığıyla aktedilen ... Noterliğinin 06.07.2006 tarihli ve ... yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile davalılara murisleri ..."den intikal eden 2408 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 30.000 TL bedelle satışının vaadedildiğini, edimin müvekkilleri tarafından yerine getirilmesine rağmen tapudan devir yapılmadığını ileri sürerek taşınmazın davacılar adına tescilini istemiştir. Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde, dava konusu satış sözleşmesinin geçersiz olduğunu, vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak bu sözleşmeyi yaptığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, vekil ..."nın vekalet görevini kötüye kullandığını, davacıların murisi ..."in de bu durumu bildiğinden kötü niyetli olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre satış vaadi sözleşmesi yapmak üzere ..."ya vekalet veren davalıların murisi ..."in 29.05.1996 tarihinde vefat ettiği anlaşılmış olup satış vaadi sözleşmesi ..."e vekaleten 06.07.2006 tarihinde yapılmış, 19.07.1994 tarihli ve ... yevmiye numaralı vekaletnamede aksi kararlaştırılmadığından, vekalet yetkisi de ölümle sona ereceğinden davalıların murisi ... hissesi yönünden davanın reddi sonucu itibariyla doğru bu hisseye yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re"sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre satış vaadi sözleşmesi yapmak üzere davalıların kendisine vekalet vermiş oldukları ..."nın vekalet görevini kötüye kullandığı kanıtlanamamıştır. Bu durumda mahkemece davanın esasına girilerek davacıların dayanmakta oldukları satış vaadi sözleşmesi gereğince gerekli araştırma ve incelemeler yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 23.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.