8. Hukuk Dairesi 2013/9329 E. , 2014/2071 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Mirasın gerçek reddi
.... ile müdahale talebinde bulunanlar.... ve diğerleri aralarındaki mirasın gerçek reddi davasının kabulüne dair ... 21. Sulh Hukuk Mahkemesi"nden verilen 27.12.2012 gün ve 288/1445 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi müdahale talebinde bulunanlar ... vekili ile duruşmasız olarak yine müdahale talebinde bulunanlar... vekili ve .... vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 11.02.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden müdahil ... vekili Av.... ve karşı taraftan müdahil... vekili Av.... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı...., babası...’nın geçirdiği ağır hastalık sonucu 05.11.2009 tarihinde öldüğünü, geride kendisi ile beraber 5 mirasçısının kaldığını, murisin sağlığında birçok harcama yaptığını ve borca girdiğini açıklayarak bu nedenlerle muristen kalan mirası kayıtsız şartsız olarak reddettiğini bildirmiş, açıkladığı ve inceleme sırasında resen belirlenecek nedenlerle mirasın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davaya müdahale talebinde bulunan ve karar başlığında üçüncü şahıs olarak gösterilen, Mahkemece katılma talepleri de reddedilen ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekilleri benzer açıklamalarında, davacının murisinin mirasının borca batık olmadığını, aksine davacının kendi borçları sebebiyle alacaklılardan mal kaçırmak ve kendine intikal edecek miras hissesinde alacaklıların haciz ve icra işlemi yapmamaları için kötüniyetle ve muvazaalı olarak mirasın reddi isteğinde bulunduğunu, murisin taşınmazları üzerine davacının miras hissesi ile ilgili alacaklıların haciz koydurduklarını, hasımsız açılan bu davada verilecek karardan doğrudan etkilenecek olmaları sebebiyle olası bir mirası red kararı halinde alacaklarını tahsil edememe ve davacının mal kaçırma durumu oluşacağından davanın neticeleri doğrudan kendilerini etkileyeceğinden bu davaya katılma isteklerinin kabulü ile davacının davasının reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, açılan davanın kabulü ile, ... ili Merkez ilçesi ... Cilt no 7 hane no 136"da nüfusa kayıtlı ... TC kimlik numaralı ... ve ..."den olma 1934 doğumlu...’nın mirasının, 1972 doğumlu oğlu.... tarafından reddedildiğinin tespit ve tesciline karar verilmesi üzerine hüküm katılma talebinde bulunan ... ... vekili, ... vekili ile... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesi ve 06.05.2010 tarihli yargılama oturumunda davacı....’nın “babam..."dan düşmüş ve düşecek tüm mirası kayıtsız şartsız reddediyorum” şeklindeki beyanına göre istek mirasın kayıtsız şartsız reddine, ret beyanının tesciline ilişkindir. (TMK’nun 605/1.m.) Türk Medeni Kanunu"nun 605/1. maddesine dayalı olup hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkin bu davada yazılı başvuruyu alan Sulh Hakiminin yapacağı iş, ret beyanında bulunanların mirasçılık sıfatlarının bulunup bulunmadığını ve reddin süresinde olup olmadığını saptamak, beyanda bulunanlar mirasçı ve ret de süresinde ise, başvuruların redde ilişkin beyanlarını tutanakla tespit edip, reddin özel kütüğüne tesciline karar vermekten ibarettir (TMK.m.609 ve Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzük m.38, 39). Yasal mirasçı tarafından süresi içinde yapılmış mirasın kayıtsız şartsız reddine ilişkin yazılı veya sözlü beyan, tutanakla tespit edilmiş olması koşuluyla sulh hakimine ulaştığı andan itibaren sonuç doğurur, mirasçının bu sıfatı mirasbırakanın ölümü anından geçerli olmak üzere ortadan kalkar. Bu beyanın sulh mahkemesince, özel kütüğüne tescil edilmesi yönünde verilecek karar, kurucu değil, bildirici etkiye sahiptir.
Mahkemece, davaya katılma isteğinde bulunan ve davacının alacaklılarından mal kaçırma, zarara sokma amacı ile mirası reddettiğini ileri süren katılanların TMK’nun 617.maddesine dayanan katılma talepleri 27.12.2012 tarihli yargılama oturumunda reddedilmiştir. Hakim, kendiliğinden veya talep üzerine bu retten zarar görecek olan ilgililerin müdahalesini kabul ederek Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesinin şartlarını araştıramaz. Eğer Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesinde yazılı bir durum söz konusu ise ilgililerin TMK’nun 617.maddesine göre reddin iptalini istemeleri imkan dahilindedir. Davacının alacaklıları oldukları anlaşılan ve katılma isteğinde bulunan gerçek kişilerin hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkin bu davada yer almalarında ve hükmü temyiz etmekte hukuki yararları bulunmamaktadır. Nitekim katılma isteğinde bulunan ... ... vekili tarafından da.... aleyhine 18.3.2011 tarihinde harcı yatırılarak ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi"nde TMK’nun 617.maddesine dayalı olarak dava açıldığı ve davanın ilgili mahkemenin 2011/153 Esasında kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
Açıklanan hukuki durum karşısında, mirasın kayıtsız ve şartsız reddine ve reddin tesciline ilişkin kararı katılma isteğinde bulunanların temyiz etmekte hukuki yararları bulunmadığından katılma talebinde bulunan ... vekili,... vekili ile... vekilinin temyiz taleplerinin REDDİNE, HUMK"nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve aşağıda dökümü yazılı 24,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 0,90 TL"nin temyiz edenlerden ayrı ayrı alınmasına, 11.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.