Resmi belgede sahtecilik - kamu kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/4757 Esas 2016/49 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4757
Karar No: 2016/49
Karar Tarihi: 11.01.2016

Resmi belgede sahtecilik - kamu kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/4757 Esas 2016/49 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, başka bir kişinin nüfus cüzdanını ele geçirip üzerine kendi fotoğrafını yapıştırdıktan sonra dolandırıcılık yapmak için bir işyerinden oyun makinesi kiralayıp iade etmeyerek sattığı için resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından mahkum edilmiştir. Ancak, hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesi nedeniyle adli para cezasının da alt sınırdan tayin edilmesi gerektiği yönünde kesin bir zorunluluk olmadığı belirtilse de, adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi ve hak yoksunluklarının infaz aşamasında gözetilmesi hususlarında bir hukuka aykırılık tespit edildiği için karar bozulmuştur. Yeniden yargılamaya gerek olmadığından hüküm düzeltilerek onanmıştır.
Kanun Maddeleri: 5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesi (hak yoksunlukları), 1412 sayılı CMUK'nın 321. ve 322. maddeleri (hükümlerin düzeltilmesi).

23. Ceza Dairesi 2015/4757 E. , 2016/49 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 15 - 2012/86750
MAHKEMESİ : Kocaeli 1. Ağır ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/01/2012
NUMARASI : 2011/178 (E) ve 2012/22 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, kamu kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
SUÇ TARİHİ : 03/12/2009

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın daha önceden bir şekilde ele geçirerek üzerine kendi fotoğrafını yapıştırdığı O. U. simli kişiye ait nüfus cüzdanı ile olay günü şikayetçinin çalıştırdığı işyerine giderek oyun makinası kiraladığı ve sonrasında iade etmeyerek sattığı anlaşıldığından nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarının oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, dolandırıcılık suçundan hüküm kurulurken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 20 gün olarak tayin edilmesi ve ayrıca her iki suçla ilgili olarak 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı
doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi hususları,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, 2 nolu hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "20 GÜN", "16 GÜN" ve "320 TL." terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN", "4 GÜN" ve "80 TL" ibarelerinin eklenmesi; ve ayrıca TCK"nın 53/1. maddesinin (b) bendinin uygulanmasına ilişkin 1 ve 2 nolu hüküm fıkralarında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibarelerinin tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11/01/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.