Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2688 Esas 2018/2725 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/2688
Karar No: 2018/2725
Karar Tarihi: 20.09.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2688 Esas 2018/2725 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, suç olarak silahlı terör örgütüne üye olma seçildiği ve TCK'nın 314/2, 62, 53/1, 58/9, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddelerine göre mahkumiyet ve istinaf başvurusunun esastan reddedildiği belirtildi. Dosyanın incelenmesi sonucu, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve sanık ile müdafi'in ileri sürdüğü nedenlerin yerinde görülmediği ifade edildi. Kanun maddeleri ise şu şekilde açıklanmıştır:
- TCK'nın 314/2 maddesi: silahlı terör örgütüne üye olma suçunu tanımlar.
- TCK'nın 62 maddesi: cezanın verileceği kişiyi tanımlar.
- TCK'nın 53/1 maddesi: suçun işlenme şeklini belirler.
- TCK'nın 58/9 maddesi: cezanın şahsileştirilmesini ve özellikle 18 yaşın altındaki sanıkların korunmasını amaçlar.
- TCK'nın 63. maddesi: terör örgütüne yardım ve yataklık suçunu düzenler.
- 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi: terörizmin finansmanına ilişkin düzenlemeler içerir.

16. Ceza Dairesi 2018/2688 E. , 2018/2725 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 62, 53/1, 58/9, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet ve istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, tanık beyanı ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 20.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.