1. Hukuk Dairesi 2015/6417 E. , 2015/7029 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KONYA 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/10/2013
NUMARASI : 2013/652-2013/1293
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava,tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin olup,davacı,miras bırakanının dava konusu 246 ada 69 ve 71 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında “Mehmet Ali” şeklinde yazılan baba adının “Ali ” olarak düzeltilmesini istemiştir.
Davalı Tapu Müdürlüğü, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların muris İbrahim Yaşar adına, Konya Kadastro Mahkemesinin 14.11.1996 Tarih 1996/19 E.-1996/95 K. sayılı Kararı ile tescil edildiği, kararın 24.01.1997 tarihinde kesinleştiği, taşınmazların tescilinin mahkeme kararına istinaden yapıldığı, malikin kimlik bilgilerindeki hatanın da tescile karar veren ilgili mahkemeden istenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği,toplanan delillerden her iki parselin de Konya Kadastro Mahkemesinin 14.11.1996 Tarih 1996/19 E.-1996/95 K. Sayılı Kararı ile Mehmet Ali oğlu İbrahim adına hükmen tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür işlerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
Bu tür işler, 6100 sayılı HMK’nin 382/9-ç maddesi gereğince çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan, aynı Kanunun 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülür ve işin niteliği itibarıyla maktu harç alınır.
Tapuda kayıt düzeltilmesi ve tespit taleplerini, tapu maliki ile mirasçıları isteyebilir.
Bunun yanı sıra, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda murisin kimlik bilgilerinin düzeltmesini isteyebilir. Ayrıca bu işlerin, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak talep eden kişinin takip yetkisi vardır.
HMK"nin geçici birinci maddesi gereğince “Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmayacağından” kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra yapılan taleplerin tapu müdürlüğüne ilgili sıfatıyla yöneltilerek yapılması gerekir.
Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir:
1- Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen talep konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.
2- Nüfus müdürlüğünden, talep konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarında bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak telep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.
3- Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.
4- İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.
5- Tüm bu araştırmalar sonucu hâlâ kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.
Talebin niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.
Tapu müdürlüğü ilgili sıfatıyla yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden sorumlu tutulmamalıdır.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında talebin kabulü yoluna gidilmelidir.
Somut olaya gelince;mahkemece yapılan inceleme ve araştırma sonucu tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanmış,kayıt maliki İbrahim Yaşar"ın baba adının “Ali” olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmıştır.
Hal böyle olunca;davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
Davacının temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.