16. Hukuk Dairesi 2017/3333 E. , 2017/5080 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 104 ada ... parsel sayılı ....998,... metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 2000 tarihinden itibaren ..."ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar vekili, taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında Hazine davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından esas bakımından, dahili davalı Hazine vekili tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın zilyetliğinin tarafların muris .... .... zilyetliğinde bulunduğu, muris ... .... ....03.1996 tarihinde vefat ettikten sonra mirasçılarının bir araya gelerek murisin terekesini taksim ettikleri ve taksim sonucunda dava konusu taşınmazın davalıya bırakıldığı ve davalının zilyetliğini sürdürmeye devam ettiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. 3402 sayılı Yasa"nın, 5831 sayılı Yasa ile eklenen Ek-.... maddesi ile 6831 sayılı Yasa"nın .... maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle Hazine adına tescil edileceği hükme bağlanmıştır. O nedenle, kullanıcı şerhi verilmesi istemli davalarda, taşınmazın hangi tarihten beri fiilen, ne sebeple, kim tarafından ne sıfatla kullanıldığının belirlenmesi için mahallinde keşif yapılarak yerel bilirkişi ve taraf tanıkları davaya konu taşınmaz başında dinlenmek suretiyle kullanım durumuna ilişkin beyan alınması ve zeminin belirtilen kullanım şekline uygun olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Ne var ki, tanıklar usule aykırı şekilde taşınmaz başında değil, duruşmada dinlenilmiş olduğundan yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşabilmek için, taşınmaz başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından tespit günü itibariyle taşınmazın fiilen kim veya kimler tarafından, ne zamandan beri, ne şekilde kullanıldığı, kullanımın mirasçılar arasında yapılan usulüne uygun taksime mi, yoksa muris ..."ın hibesinden mi kaynaklandığı konusunda maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, beyanlar arasında aykırılık bulunması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, fen bilirkişisine keşfi izlemeye elverişli harita düzenlettirilmeli, daha sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar göz ardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 03.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.