11. Hukuk Dairesi 2015/7211 E. , 2016/1972 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/11/2014 tarih ve 2011/264-2014/822 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin ..."nin ortaklarından olan babası... ölümü ile miras hakkı dolayısıyla şirkete ortak olduğunu, davalı şirketin ortaklar kurulunun murisin ölümünden yaklaşık altı ay sonra toplandığını, müvekkilinin payını ...2.500,00 TL"sına sattığına dair karar alındığını, anılan tarihte müvekkilinin ... dışında olmasına rağmen onun adına da sahte imza atıldığını, müvekkilinin..Başkonsolosluğundan 24/01/2008 tarihlerinde annesi..davalı şirketteki hakkını temsil ve idari makamlardaki işlerine yürütmesi için vekaletname verdiğini, ancak vekaletnameye montaj yapılarak hisselerini devretmeye dilediği kişilere dilediği bedelle satma yetkisinin de eklendiğini ve müvekkili hisselerinin usulsüzce devredildiğini ileri sürerek 08.05.2008 tarihli 9 sayılı ortaklar kurul kararının iptaline, vekaletnamenin iptaline, davacının davalı şirkette bulunan hissesinin varlığı tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; 08/05/2008 gün ve 9 sayılı ortaklar kararının hukuken ve usulüne uygun alınmış bir karar olduğunu, vekaletnamenin sahteliği ve imzanın sahteliği iddialarının soyut iddiadan öteye gitmediğini, dava dilekçesine talep konusunda ayrı istemde,netice kısmında ise ayrı bir istemde bulunulduğunu, kararın üzerinden 2 yıl geçtiğini davacının kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; şirketin ortaklık yapısını ve ortakların sayısını değiştiren pay devirlerinde ortaklar kurulu kararı alınmasının zorunlu ve gerekli olduğu, şirketin 08/05/2008 tarih 9 nolu ortaklar kurulu kararındaki imzaya davacı tarafından itiraz edildiği, ...Kurumu raporuna göre ortaklar kurulu kararı altındaki imzanın davacı eli ürünü olmadığı, davacı tarafından Havva"ya verilen vekaletnameye eklemeler yapıldığına dair delil bulunmadığı, kaldı ki iptali istenen ortaklar kurulu toplantısına ... un davacıya vekaleten katıldığına, hisse devrini vekaleten yaptığına ilişkin bir ibare de bulunmadığı, vekaletname olmasına rağmen davacının bizzat katılmış ve anılan karara onay vermiş gibi belge düzenlendiği, bu hali ile davacının payının devrinin usulüne uygun yapılmadığı, her ne kadar dava üç aylık sürede açılmamış ise de davacının iddiasının mutlak butlan şeklinde olduğu bu nedenle süreye bağlı bulunmadığı, istemin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile Kabuk Petrol İnşaat ve Ev Aletleri Limited Şirketin 08/05/2008 tarih 9 sayılı ortaklar kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespitine, vekaletnamenin sahtelik nedeniyle iptali talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, limited şirket ortaklar kurulu kararı ile davacı tarafından bir diğer şirket ortağına verilen vekaletnamenin iptali istemine ilişkin olup, mahkemece, vekaletnamenin aslına uygun olduğu ve eklemeler yapılmadığından vekaletnamenin iptali talebinin reddine; ortaklar kurulu kararın altındaki imzanın davacının eli ürünü olmadığından 08.05.2008 tarihli 9 sayılı ortaklar kurulu kararının iptaline karar verilmiştir.
Devir tarihinde yürürlükte olan TTK’nun 520. maddesinde, bir pay devrinin şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek şartı ile hüküm ifade edeceği, devir hususunun pay defterine kaydedilebilmesi için, ortaklardan en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayenin en az dörtte üçüne sahip olması şartları ile birlikte, nihayet, anılan maddenin son fıkrasında, pay devri veya devir vaadi hakkındaki mukavele yazılı şekilde yapılmış ve noterde imzası tasdik ettirilmiş olmadıkça ilgililer hakkında dahi hüküm ifade etmeyeceği açıkça belirtilmiştir.
... şirketlerde pay devrinin tarafları bağlaması bir başka ifade ile taraflar yönünden dahi geçerli olması yasada öngörülen pay paydaş çoğunluğunun devre muvafakat etmiş olmasına bağlı olup, bu muvafakat sağlanana kadar payın devri askıda kalmakta payın devrinin ortaklar tarafından reddi halinde devir geçersiz hale gelmektedir. Bu durum limited şirketlerin yapısı özellikle kişi ortaklığına has öğeler taşıması dolayısı ile anonim ortaklıklar hukukunda savunulan bölünme teorisine (bağlı nama yazılı senetlerin tedavülüne bağlam engel olmaz) limited ortaklıklarda yer verilmemesinden ileri gelmektedir. (Bkz. Poroy-Tekinalp-Çamoğlu Ortaklıklar ve Kooperatifler Hukuku İst. 2000 sh. 848)
Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde; davacı, şirketin diğer ortaklarından olan Havva"ya vekaletname ile hisseleri devretme yetkisi tanımış, bu vekaletname ile .. davacıya ait 100 paya tekabül eden 2.500,00TL değerindeki hisseyi noterde imzalanan hisse satış sözleşmesi ile Şenol Kabuk"a devretmiştir. Devir işlemine de 08.05.2008 tarihli ortaklar kurulu kararı ile onay verilmiştir. Ancak karar altındaki davacıya ait imzanın sıhhati için yaptırılan imza incelemesinde, söz konusu imzanın davacının eli ürünü olmadığına kanaat getirilmiştir. Mahkemece bu gerekçeye dayanarak ortaklar kurulu kararının iptali yönünde hüküm kurulmuş ise de; 6762 sayılı TTK"nun 520. maddesine uygun bir hisse devrinin olup olmadığı yeterince araştırılmamış, davacının imzası dışındaki imzaların sıhhati ile söz konusu imza sahiplerinin, ortak sayısının ve esas sermayenin 3/4üne tekabül edip etmediği, davacının imzası haricindeki ortakların imzasının ortaklar kurulu kararının geçerliliği için yeterli olup olmadığı araştırılmaksızın, eksik incelemeye dayalı olarak, sadece davacının imzasının sahte olması nedeniyle ortaklar kurulu kararının iptaline karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 24/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.