Silahlı terör örgütüne yardım - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1421 Esas 2018/2715 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1421
Karar No: 2018/2715
Karar Tarihi: 20.09.2018

Silahlı terör örgütüne yardım - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/1421 Esas 2018/2715 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi tarafından verilen 2018/1421 E. ve 2018/2715 K. numaralı kararda, sanıkların silahlı terör örgütüne yardım ettiği gerekçesiyle TCK'nın 314/3 ve 220/7 maddeleri gereğince mahkumiyet kararı verildiği belirtilmiştir. Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği ifade edilmiştir. Ancak sanıklar hakkında verilen cezalarda hesap hatası yapılarak fazla cezaya hükmedildiği gerekçesiyle kararın belli bir kısmının bozulması ve ceza miktarlarının düzeltilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kısaca belirtilen kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 314/3 ve 220/7 maddeleri, 314/2, 53/1, 54, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri.
16. Ceza Dairesi         2018/1421 E.  ,  2018/2715 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne yardım
    Hüküm : Sanıklar hakkında TCK’nın 314/3 ve 220/7 maddeleri
    delaleti ile 314/2, 53/1, 54, 63. ve 3713 sayılı Kanunun
    5/1 maddeleri gereğince ayrı ayrı verilen mahkumiyet
    kararlarına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi


    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla, sanıklar müdafiilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
    Sanıklar hakkında hüküm kurulurken TCK"nın 314/3 ve 220/7 delaleti ile 314/2. maddesi uyarınca tayin edilen hapis cezasının, TCK’nın 220/7 maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak bulunan 5 yıl 10 ay hapis cezasından, 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereği 1/2 oranında artırım yapılırken sonuç cezanın ""7 yıl 21 ay"" hapis cezası yerine hesap hatası sonucu ""8 yıl 9 ay"" olarak belirlenmesi suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5271 sayılı CMK"nın 302/1 maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 307. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükümlerin B ve C bentlerindeki 3. maddelerinde yer alan "8 yıl 9 ay hapis cezası" kısımları çıkartılarak yerlerine "7 yıl 21 ay hapis cezası" yazılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.