MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "davacı Hazine"nin tutunduğu tapu kaydı ile dava konusu ... ve ... parsellerin tespitine esas alınan tapu kayıtlarının tüm tesis ve tedavülleri ile haritası getirildikten sonra mahallinde yöntemince uygulanarak kapsamının belirlenmesi, taşınmazların tamamı veya bir kısmının davacı Hazine dayanağı olan tapu kaydı ile tespite esas alınan tapu kayıtlarının her ikisinin de kapsamında kaldığının anlaşılması halinde tespite esas alınan davalı tarafın dayanağı tapu kaydının tescil ilamı ile oluştuğu dikkate alındığında bu tescil ilamında Hazinenin taraf olması halinde taraflar arasında kesin hüküm olacağı, Hazineyi bağlayacağı, aksi halde sahih esaslı eski tarihli tapu kaydına değer verileceğinin düşünülmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 166 ada ... ve ... parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile Hazine adına tesciline, çekişmeli 166 ada ... ve ... sayılı taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
...- Çekişmeli 166 ada ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden davalı ..."den alınmasına,
...- Çekişmeli 166 ada ... parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; çekişmeli taşınmazın dayanak tapu kaydının Hazine"nin taraf olduğu tescil ilamıyla ........1956 tarihinde oluştuğu, hükmen kesinleşen tapu kayıt miktarının 3200 metrekare olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece taşınmazın tescil ilamı ile oluşan tapu kaydı kapsamında kaldığı gerekçesiyle kadastro tespiti sırasında ....493,01 metrekare yüzölçümü ile tespit edilen miktar ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiştir. Ne var ki, çekişmeli taşınmazın, tescil ilamıyla oluşan tapu kaydı ile birlikte, Hazine"nin Mart 1946 ve ... sıra numaralı dayanak tapu kaydı kapsamında da kaldığı mahkemece toplanan delillerle sabittir. Kural olarak çifte tapu kaydının varlığı halinde doğru temele dayanan eski tapu kaydına değer verilmesi zorunludur. Ancak, Hazine"nin de taraf olduğu tescil ilamıyla oluşan 3200 metrekare yüzölçümündeki 1956 tarihli tapu kaydı, miktar bakımından Hazine aleyhine kesin hüküm oluşturmaktadır. Hal böyle olunca; anılan kural gereğince, çekişmeli taşınmazın tescil ilamıyla oluşan tapu kayıt miktarı kadar yerin davalı üzerinde bırakılıp, kalan miktar yönünden ise Hazinenin önceki tarihli olan kaydına değer vermek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.