10. Hukuk Dairesi 2016/14825 E. , 2017/243 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi:İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.Hükmün, davacı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. ve 5510 sayılı Yasanın 86/9. maddeleri olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.İnceleme konusu davada, davacı, davalı işveren işyerinde 01.07.2008-01.08.2010 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığı halde bildirilmeyen bu hizmetlerin tespitini talep etmiştir.Mahkemece davacının çalıştığı günlerin bildirildiği kanaatiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, dosyada yer alan bilgi ve belgeler karar vermeye elverişli görünmemektedir. Bu bakımdan; davacının çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliğiyle süresinin belirlenebilmesi amacıyla, davalı işyerine ait tüm evraklar getirtilerek dosyaya eklenmeli, davalı şirket ile davacı arasındaki ilişkinin niteliği belirlenerek davacı ve davalı arasında dava konusu dönemde imzalanan sözleşmeler celp edilmeli, dava konusu dönemde davacı ile birlikte çalışan ve işverenin bordrolarında kayıtlı kişiler tespit edilerek dinlenilmeli, bu mümkün olmazsa aynı yörede komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler resen saptanarak, yapılan çalışmanın türü, niteliği, varlığı ve süresinin belirlenmesi amacıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, bunun dışında sigortalının kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu gereğince tespit edilerek, davalı işyerinde tespiti istenen dönemde Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa, belgeler getirtilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarındaki çelişkiler giderilerek, ifadelerin değerlendirilmesinde; iş yerlerinin kapsamı, kapasitesi ile işin ve işyerinin niteliği nazara alınmalıdır.
Somut olayda özellikle alınan ifadeler değerlendirildiğinde davacının çalışmalarının kısmi olduğu anlaşılmışsa da, dosyadaki bilgilerden davalı tarafından yapılan bildirimlerin gerçek çalışma süresini karşılamadığı göz önünde bulundurularak, özellikle davacının konuyla ilgili kuruma herhangi bir başvurusu olup olmadığı, varsa bu başvurularla ilgili tutulan raporlar celbedilmelidir. Ayrıca talebe konu dönemde kurumca yapılan denetimlerde davacının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, belirtilen eksiklikler giderildikten sonra alınan ifadeler birlikte değerlendirilmeli ve bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip, davacının çalıştığı iddia edilen süreler tereddütsüz belirlenerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 19.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.