Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekli dilekçesinde; tarafların 11.05.2009 tarihli ilamla boşandıklarını ve velayeti anneye verilen müşterek çocuk için aylık 250 TL iştirak nafakası bağlandığını; 2,5 yaşında olan çocuğun şimdi 5,5 yaşına geldiğini ve Eylül ayında okula başlayacağını, dolayısıyla ihtiyaçlarının arttığını ileri sürerek; aylık nafakanın 1.500 TL"ye çıkartılmasına ve her yıl TÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; çocuğun okula başlaması için yaşının küçük olduğunu, ihtiyaçlarında bir artış bulunmadığını; davalı müvekkilinin gelirinde de bir artış olmadığını savunup; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile aylık iştirak nafakasının 600 TL"ye çıkartılmasına karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerine; Dairemizin 23.09.2013 gün ve 2013/13990 E.-2013/13093 K.sayılı ilamı ile; “Kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkraları arasında çelişki bulunduğu, gerekçesiyle” mahkeme kararı bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyularak, yeniden yapılan yargılama sonucunda; aylık iştirak nafakasının 700 TL"ye çıkartılmasına, nafaka miktarının her yıl ÜFE oranında kendiliğinden artırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine ve bozmaya uyularak bir hüküm verilmiş olmasına göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davacı, bozmadan önceki kararı temyiz etmemiştir. Bu nedenle, önceki hükümle takdir edilen 600 TL nafaka miktarı, davacı yönünden kesinleşmiş bulunmaktadır. Mahkemece, bu hususun davalı taraf bakımından müktesep hak teşkil edeceği düşünülmeksizin yazılı şekilde aylık nafakanın 700 TL"ye çıkartılarak hüküm kurulmuş olması doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci maddesindeki “450 TL artırılarak aylık 700 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren” ifadesinin çıkartılarak yerine “ 350 TL artırılarak aylık 600 TL iştirak nafakasının” ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 23.50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 27.05.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.