14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/14086 Karar No: 2016/5974 Karar Tarihi: 17.05.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/14086 Esas 2016/5974 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/14086 E. , 2016/5974 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.04.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın davalı ... yönünden reddine, diğer davalı yönünden davanın kabulüne, 120.000 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... "den alınarak davacıya verilmesine davacının manevi tazminat ve fazlaya ilişkin taleplerinin reddine dair verilen 21.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Davalı şirket temsilcisi, dava konusu taşınmazın davacıya haricen satılmış olmasına rağmen tapuda devrinin yapılamadığını beyan etmiştir. Mahkemece, davalı ... aleyhine açılan davanın taraf ehliyeti (pasif husumet) yokluğundan usulden reddine, davalı ... yönünden davanın kabulüne, davacı tarafından ödenen 120.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalı ..."nden alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat ve fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Davada ikinci kademede tazminat talebinde bulunulmuştur. Gerçekten, davacı akidi olan yükleniciden Türk Borçlar Kanununun 112. maddesine dayanarak ademi ifa sebebiyle tazminat isteyebilir. Buradaki borcun nedeni, borçlunun (yüklenicinin) taahhüdünü ihlal etmesidir. Borçlunun taahhüdü, genellikle bir akte dayandığından buna “akdi tazminat”, borçlunun sorumluluğuna da “akdi sorumluluk” denilmektedir. Türk Borçlar Kanununun 112. maddesi gereğince ödenmesi gereken tazminat ise alacaklının müspet zararıdır. Müspet zarardan da borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne vaziyette bulunacak idi ise bu vaziyetle mamelekin hali hazır vaziyeti arasındaki fark anlaşılmalıdır. Bu nedenle mahkemece, dava konusu taşınmazda keşif yapılıp konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınarak davacının isteyebileceği müspet zararı hesaplattırılmalı, bulunacak bu tutarın davadaki talebi aşmamak koşuluyla davalı ..."nden tahsiline karar verilmelidir. Değinilen yönün gözardı edilmesi doğru görülmedeğinden kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bent uyarınca davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.