Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/19610 Esas 2010/299 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/19610
Karar No: 2010/299
Karar Tarihi: 21.1.2010

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/19610 Esas 2010/299 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, boşandığı borçlunun borcu dolayısıyla ev eşyalarının üzerine konulan haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Haciz adresinin ve hacizli malların borçluya ait olduğunun kanıtlanmadığı gerekçesiyle davacının talebi reddedilmiştir. Davacının temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri ise İİK'nun 96 ve devamı maddeleridir.
(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi         2008/19610 E.  ,  2010/299 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (3.Kişi) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R
    Uyuşmazlık 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir.
    Davacı 3.kişi, borçludan 11.3.2008 tarihinde boşandığını bildirerek borçlunun borcu dolayısıyla ev eşyaları üzerine konulan haczin kaldırılmasını istemiştir.
    Dava konusu ev eşyaları 3.kişi durumundaki davacıya ait ev adresinde 1.4.2008 tarihinde haczedilmiş, davacı 3.kişinin istihkak iddiasına alacaklı vekilince karşı çıkılmıştır.Borçlunun takip dayanağı bonodaki adresi ... Caddesi No:10/1 ... adresidir.Borçluya ödeme emri 8.4.2008 tarihinde icra dairesinde tebliğ edilmiş, borçlu lehine olan sürelerden feragat ederek takibi kesinleştirmiş ve adres olarak mahkemenin kabulünun aksine takip adresi olan ... Caddesi No:10/1 ... adresini bildirmiştir.Haciz ise ... Caddesi ... SK.No:1/8 ... adresinde davacının huzuru ile gerçekleşmiştir.Haczin uygulandığı adres takip yada ödeme emri tebliğ adresi olmayıp, borçlu hacizde de hazır olmadığından, borçlunun haciz adresi ile ilgisi saptanamamaktadır.Bu durumda İİK’nun 97/a maddesinde öngörülen karine davacı yararına olup, haciz adresinin ve hacizli malların borçlu ile ilgisinin davalı alacaklı tarafından kanıtlanması gerekir.Davanın 3.kişi tarafından açılmış olması ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmaz.
    Davalı alacaklı tarafından haciz adresinin ve hacizli malların borçluya ait olduğuna ilişkin herhangi bir kanıt ileri sürülmemiştir.Aksine isbat yükü kendisinde olmamasına rağmen davacı 3.kişi tarafından ,haciz adresinin çalıştığı firma yetkilisi tarafından kiralandığına ilişkin 1.6.2007 tarihli kira sözleşmesi sunulmuş, bu sözleşmede davacının müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu görülmüş, yine hacizli malların bir kısmına uygunluk arzeden ve çalıştığı firma adına düzenlenen 20.7.2007 tarihli fatura sunulmuştur.Anılan sebeplerle haciz adresinin ve hacizli malların borçluya ait olduğu kanıtlanmadığından 3.kişi tarafından açılan davanın kabulu yerine reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    O halde, davacı 3.kişinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı (3.kişiye) iadesine, 21.1.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.