8. Hukuk Dairesi 2014/131 E. , 2014/2042 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Şemdinli Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/06/2012
NUMARASI : 2010/33-2012/123
S.. Ö.. ve C.. Ö.. ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne kabulüne dair Şemdinli Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 14.06.2012 gün ve 33/123 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, mirasen intikal ve eklemeli zilyetliğe dayanarak 123 ada parselin tapu kaydının iptali ile vekil edenleri adına yarı yarıya tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine temsilcisi, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm; süresi içinde, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; 19.11.1990 tarihinde yapılan kadastro tespiti sırasında 123 ada parsele uygulanan 18.11.1981 tarih ve sıra numaralı (09.12.1981 tarih, sıra sayılı) tapu kaydının doğu ve güney sınırı dağ okuduğundan parsel davacılar ve kardeşleri Ş.. Ö.. adlarına 1/3"er payla müştereken ve dava konusu 123 ada parsel ise miktar fazlası olarak Hazine adına tespit edilmiş ve tutanak 22.03.2004 tarihinde kesinleşerek Hazine adına tapu kaydı oluşmuştur. Kadastro çalışmaları sırasında dava konusu parsele uygulanan tapu kaydı davacılar ve kardeşleri Ş.. Ö.. adlarına kayıtlı olup, dava konusu parsel yönünü güneyde "meşe" ve "dağ" okumaktadır. Tapu kaydının diğer sınırları ise, doğuda "meşe," batıda "şivagont" ve kuzeyde dere olduğu anlaşılmaktadır. 18.11.1981 tarih ve sıra numaralı ve 09.12.1981 tarih, dayanak tapu kaydı, 1600 m2 yüzölçümünde olup, dayanak tapu kaydı miktarı kadar yer, 123 ada parselle 1602 m2 olarak kayıt malikleri adına tespit ve tapuya tescil edilmiştir.
Dava konusu parselin ifrazı olan parsele kadastro çalışmaları sırasında uygulanan 09.12.1981 tarih, sıra numaralı tapu kaydının ilk tesis kaydı, 18.11.1965 tarih ve sıra numaralı tapu kaydıdır. Bu tapu kaydı, 600 m2 yüzölçümünde ve senetsizden, Şemdinli Belediye Başkanlığı adına tapuda kayıtlıdır. Dava dosyası ekinde bulunan, Şemdinli Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 21.04.1981 tarih ve 1981/15-19 Esas ve Karar sayılı dosyası incelendiğinde; davacı Şemdinli Belediye Başkanlığı"nın, davalı Şemdinli Tapu Sicil Muhafızlığı aleyhine açtığı "Yüzölçüm Tashihi" davası yargılamaları sonucunda, 18.11.1965 tarih ve 10 sıra numaralı tapu kaydının 600 m2 olan yüzölçümünün 1600 m2 olarak düzeltilmesine karar verilmiş, bu karar temyiz edilmeden 15.06.1981 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşen bu karar sonrası, 18.11.1981 tarih, sıra numaralı tapu kaydı numarasını alan 1600 m2 yüzölçümündeki taşınmaz Şemdinli Belediye Başkanlığı adına tapuda kayıtlı iken, 09.12.1981 tarih sıra numarasıyla satışla davacılar ve kardeşleri Ş.. Ö.. adına 1/3"er payla müştereken tapuya kayıtlı bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Davacılar adına kayıtlı bulunan 09.12.1981 tarih, sıra numaralı tapu kaydı keşif mahallinde usulüne uygun olarak uygulanmamış ise de, davacılar adına tapuda kayıtlı bulunan 123 ada parsele yüzölçüm ve sınırlar itibariyle uyduğunda ihtilaf bulunmamaktadır. Bu tapu kaydında yazılı olan meşe, dağ ve dere sınırları kural olarak değişmeye ve genişletmeye elverişli sınırlardandır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20/C fıkrası hükmüne göre; böyle sınırı içeren tapu kaydının kapsamı miktarıyla geçerlidir. Davacılar, adlarına yazılı tapu kaydındaki sınırlarla bağlıdır. Şemdinli Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 21.04.1981 tarih ve 1981/15-19 esas ve karar sayılı "Yüzölçüm Tashihi" dosyasının 16.03.1981 tarihli keşif tutanağı ile teknik bilirkişi C.. K.. tarafından hazırlanan 18.03.1981 tarihli rapor ve ekli krokiye göre; dava konusu taşınmazın bulunduğu kısım bu tarihte meşe ve dağ olarak belirtilmiştir. Ayrıca, davacıların zilyetliği komşu 123 ada 21 parseli tapudan satın aldıkları 09.12.1981 tarihinden başlar. Bu tarihten kadastro tespitinin yapıldığı 19.11.1990 tarihine kadar 20 yıllık kazanmayı sağlayan zilyetlik süresinin de davacılar lehine dolmadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki; yüzölçümü tashihi davasında verilen karar o dosyanın taraflarını ilgilendirir. Öte yandan tapu idaresini Hazine temsil etmemiştir.
Hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken farklı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün, 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine 11.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.