Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2213 Esas 2018/2695 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/2213
Karar No: 2018/2695
Karar Tarihi: 20.09.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2213 Esas 2018/2695 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca silahlı terör örgütüne üye olmaktan sanığı mahkum etti. Temyiz talebi reddedildi çünkü işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı anlaşıldı. Kanun maddeleri şöyle açıklayabilir:
- TCK'nın 314/2 maddesi: Terör örgütüne üyeliği cezalandırır.
- 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi: Kanunun devletin güvenliğine karşı suçları düzenlediği kısımdır.
- TCK'nın 62. maddesi: Ceza süresi için belirli şartları düzenler.
- TCK'nın 53. maddesi: Ceza sorumluluğunu düzenler.
- TCK'nın 58/9 maddesi: Silahlı terör örgütüne üyelik suçu için cezayı belirler.
- TCK'nın 63. maddesi: Cezaya sevk nedeni olan suçun özelliklerini belirler.

16. Ceza Dairesi 2018/2213 E. , 2018/2695 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62,
53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına
ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Ceza süresi yönünden yasal şartları oluşmadığından; sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK"nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 20.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.