3. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/799 Karar No: 2014/8287 Karar Tarihi: 27.05.2014
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/799 Esas 2014/8287 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2014/799 E. , 2014/8287 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL 20. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2013 NUMARASI : 2011/520-2013/369
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili olan davacının, davalının telefon abonesi olduğunu, faturaya 80 TL fazla bedel yansıtıldığını, bunun sebebi sorulduğunda ise, aralarında yapılan sözleşme ile davalıdan telefon satın alındığının ve fazla tahakkukun bu telefon bedeline ilişkin olduğunun belirtildiğini, ancak davacının davalıdan telefon almadığını, buna ilişkin olarak da sözleşme imzalamadığını beyan ederek, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında 4077 sayılı Yasanın değişik 11/A maddesi kapsamında sözleşme ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz. 4077 sayılı Kanunun 2. ve 3.maddeleri gereği somut olaya 4077 sayılı Kanunun uygulanması gerekmektedir. Aynı yasanın 23.maddesi gereğince uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilip hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, doğru görülmemiştir. Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.