3. Ceza Dairesi Esas No: 2020/2715 Karar No: 2020/6724 Karar Tarihi: 15.06.2020
Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2020/2715 Esas 2020/6724 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği bir karar temyiz edilmiştir. Sanık hakkında katılan bir kişiye karşı kasten yaralama suçu işlediği gerekçesiyle mahkumiyet hükmü verilmiştir. Ancak, adli para cezasının tür ve miktarı kesin nitelikte olduğu için bu konuda sanığın temyiz istemi reddedilmiştir. Diğer suçlama konusuyla ilgili olarak ise Yargıtay Ceza Genel Kurulu, ek savunma hakkı tanınmadan ve savunma hakkının kısıtlanmasıyla ilgili maddelere aykırı davranılarak sanığın cezasının hesap hatası yapılarak yanlış hesaplandığına hükmetmiştir. Ayrıca, olayın başlangıç noktasının belirsizliği nedeniyle sanık lehine haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda uygulanıp uygulanmayacağı da tartışılması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'a eklenen Geçici 2. madde, 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 86/3-e maddesi, TCK'nin 86/1. ve 87/3. maddeleri açıklanarak detaylı bir şekilde incelenmiştir.
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Sanık hakkında katılan ..."a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin yapılan temyiz incelemesinde: Hükmolunan adli para cezasının tür ve miktarı 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesiyle 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğundan, sanığın temyiz isteminin 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE, 2) Sanık hakkında katılan ..."ya yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin yapılan temyiz incelemesinde: a) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas ve 2017/247 sayılı Kararında belirtildiği üzere, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK"nin 86/3-e maddesinin uygulanması suretiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Pelissier ve Sassi/Fransa, No: 25444/94, P. 67, Sadak ve diğerleri/Türkiye No: 29900/96, 29901/96, 29902/96, 29903/96, 17.07.2001) kararlarında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesine ve CMK’nin 226. maddesine muhalefet edilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması, b) Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 86/1. ve TCK"nin 86/3-e maddeleri uyarınca tayin edilen "1 yıl 6 ay hapis" cezasının TCK"nin 87/3. maddesi uyarınca (1/2) oranında artırılması sırasında ""1 yıl 15 ay hapis" cezası yerine hesap hatası yapılarak "2 yıl 3 ay hapis" cezası olarak belirlenmesi, c) Olayın başlangıcına ilişkin taraf anlatımlarının farklılık arzettiği olayda, sanığın aksi kanıtlanamayan savunması karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4 - 238 Esas - 367 Karar sayılı kararı ve bu kararla uyumlu ceza dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında da kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde şüpheli kalan bu halin sanık lehine değerlendirilmesi gerektiğinin belirtilmesi karşısında, somut olayda sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme uygun BOZULMASINA, 15.06.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.