8. Ceza Dairesi 2019/302 E. , 2020/15960 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması, trafik güvenliğini tehlikeye sokma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
I- Sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hükme yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan açılan davada suçtan doğrudan zarar görmeyen müştekinin davaya katılma ve hükmü temyiz hakkı bulunmadığı cihetle; müşteki vekilinin hukuki yararı bulunmadığından temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II- Sanık hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan hükme yönelik Cumhuriyet Savcısı"nın, katılan vekilinin ve sanığın temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik 231/8. maddesinde yer alan "Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez." şeklindeki düzenleme karşısında, suç tarihinin 28.06.2014 tarihinden önce olduğu dikkate alındığında sanığın adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar mahkumiyet niteliğinde bulunmadığı gibi kasıtlı bir suçtan mahkumiyeti bulunmadığı cihetle, sanık hakkında kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususunda bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, “adli sicil kaydında açıklanması geri bırakılmış hüküm bulunduğundan” bahisle yasal ve yetersiz gerekçeyle yazılı biçimde sanık lehine hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de; gerekçeli karar başlığında ve sanıkla ilgili temel cezanın tayini sırasında suç adının "başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" yerine "İftira" olarak yazılması ve sanık hakkında TCK 267/1. maddesi gereğince hapis cezası tayini sırasında ""TCK 268/1. maddesi delaletiyle"" ibaresinin yazılmaması,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet Savcısı"nın, katılan vekilinin ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA,
III- Sanık hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan kurulan hükme yönelik Cumhuriyet Savcısı"nın, katılan vekilinin ve sanığın temyiz taleplerinin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK.nın 268/1. maddesinde düzenlenen başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunun oluşabilmesi için işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılarak soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin kimlik bilgileri verilen mağdur hakkında yapılmasına neden olunması gerekir. Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu oluşur.
Somut olayda, alkollü olarak araba kullanan sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan soruşturma başlatılması için kolluk görevlilerince kimlik bilgileri istenen sanığın, mağdur ..."ye ait nüfus cüzdanını ibraz ederek, tüm soruşturma evrakının mağdurun kimlik bilgilerine göre düzenlenmesine ve mağdur hakkında dava açılmasına sebebiyet vermesi şeklinde gerçekleşen eyleminde, TCK"nın 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima kuralı uyarınca en ağır cezayı gerektiren fiilden hüküm kurulması, buna göre de sadece TCK"nın 268/1. maddesi delaleti ile 267. maddede tanımlanan başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde ayrıca resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan da karar verilmesi,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet Savcısı, katılan vekili ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 24/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.