17. Hukuk Dairesi 2015/11760 E. , 2018/5898 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı şirket adına kayıtlı ve diğer davalı ..."in kullandığı ... plaka sayılı vasıta ile davacının kullandığı ... plakalı vasıta arasında 20/09/2005 tarihinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde trafik kazası tesbit tutanağına göre asli kusurlunun davalı ... olduğunu, davacının kaza sonucu maddi ve manevi zarara uğradığını, davacının geçici ve sürekli iş gücü kaybına uğradığını, kaza sonucu sol ayak bileğinin tamamen koptuğunu, bilahare ameliyat ile dikildiğini, bu sebeple ayakta sürekli aksama ve topallık meydana geldiğini, ayrıca omuzunda kırık meydana geldiğini bu sebeple 40 gün ... Devlet Hastanesinde tedavi gördüğünü, davacının bu kaza nedeniyle uzun süre işlerini takip edemediğini, bu nedenlerle 15.000,00 TL manevi ve 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsilini ve fazlaya dair haklarının saklı tutulmasını talep etmiştir.
Davalı ... Tur İnş. San. Tic. Ltd. Şti. vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile, 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 20/09/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının 1.090,61 TL iş ve güçten kalma zararı ile 11.165,57 TL çalışma gücünün kısmen kaybından kaynaklanan zarar olmak üzere toplam 12.256,18 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 20/09/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Dosya kapsamından, davacı ...’ın kaza nedeniyle sürekli çalışma gücü kaybının %7 olarak belirlendiği, 6 ay geçici çalışma gücü kaybına uğradığı anlaşılmaktadır. Bu bakımdan, meydana gelen trafik kazası
sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli,tarafların kusur durumu, davalıların sorumluluğun niteliği, olay tarihindeki paranın alım gücü dikkate alındığında davacı için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir miktar daha düşük manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olayın özelliğine uygun düşmeyen miktarda manevi tazminata hükmedilmesi doğru değildir.
3-2918 Sayılı ....’nun 109/1. maddesi uyarınca, motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar göreninin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.
Somut olayda, yaralamalı trafik kazası 20.09.2005 tarihinde meydana gelmiş, ıslâh dilekçesi ise 28.10.2014 tarihinde verilmiştir. Davalı vekili 10.12.2014 tarihli dilekçesi ile ıslaha süresi içerisinde itiraz etmiş ve zamanaşımı süresinin dolduğunu beyan ederek ıslahla artırılan kısım için davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Eldeki davada kaza tarihi itibariyle 5237 Sayılı TCK.’nun 66. maddeleri uyarınca, 8 yıllık zamanaşımı süresi ıslah tarihi itibariyle dolmuştur. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK"nın 176. maddesine atıf yapılarak ıslah talebinin kabulü isabetli değildir.
Mahkemece yukarıda açıklanan ilkelere göre davacı vekilince ıslahla artırılan kısım yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3)nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmünün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 06/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.