1. Ceza Dairesi 2020/1645 E. , 2020/2858 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Tasarlayarak kasten öldürme
HÜKÜM : -... Ağır Ceza Mahkemesinin 22.02.2018 tarih ve 2018/9 esas, 2018/37 sayılı kararı ile; TCK"nin 82/1-a, 62/1, 53/1-2-3, 63. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, mahsuba, sanığın hükmen tutukluluk halinin devamına ve müsadereye dair... Bölge Adliye Mahkemesi 1.Ceza Dairesinin 14.05.2019 tarih ve 2018/1329 esas, 2019/1143 sayılı kararı ile; düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddine ve sanığın CMK"nin 100. ve devamı maddeleri gereğince tutukluluk halinin devamına dair.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanık ... müdafiinin yasal süresi içinde verdiği süre tutum temyiz dilekçesi CMK"nin 294. maddesine aykırı olarak gerekçe içermediği gibi kendisine gerekçeli karar tebliğ edilmesine rağmen aynı Kanunun 295. maddesinde belirtilen sürede gerekçeli temyiz dilekçesi sunmadığı anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz isteminin aynı Kanunun 298. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilerek, temyiz incelemesi katılan ... vekilinin temyiz dilekçesinde belirttiği hukuki nedenlerle sınırlı olarak yapılmıştır.
Sanık ...’nın maktul ...’ya yönelik nitelikli kasten öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince verilen esastan ret kararının, katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede;... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 14.05.2019 gün ve 2018/1329 E. – 2019/1143 K. sayılı kararında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılan vekilinin suç vasfına ve cezadan takdire bağlı indirime yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak 5271 sayılı CMK"nin 302/1. maddesi ESASTAN REDDİNE, CMK’nin 304/1. maddesi uyarınca, dosyanın ... Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, Heyetimizden Üyeler ... ve ...’in sanık müdafiinin temyiz isteminin geçerli olduğuna ilişkin kısmen karşı oyları ve oy çokluğuyla 16/11/2020 gününde karar verildi.
(M) (M)
KARŞI OY:
Sanık ... müdafiinin yasal süresi içinde Bölge Adliye Mahkemesi Daire kararını temyiz ettiğine dair dosyaya dilekçe sunduğu, bu temyiz dilekçesi ile iradesini ortaya koyduğu, yeterli ve geçerli bu temyiz dilekçesi gereği dosyanın sanık temyizi üzerine de incelenmesi gerekir iken dilekçede sebep bildirilmediğinden temyiz talebinin reddine dair Dairemizin çoğunluk görüşüne muhalifiz.
Şöyle ki;
5271 sayılı CMK"de olağan kanun yolları başlığı altında yer alan 294/1.md: Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır, 295.md: Temyiz başvurusunda temyiz nedenleri gösterilmemişse temyiz başvurusu için belirlenen sürenin bitmesinden veya gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde hükmü temyiz olunan bölge adliye mahkemesine bu nedenleri içeren bir ek dilekçe verilir. Cumhuriyet savcısı temyiz dilekçesinde, temyiz isteğinin sanığın yararına veya aleyhine olduğunu açıkça belirtir, 298. md: Yargıtay...... ya da temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermediğini saptarsa temyiz istemini reddeder, 301 md: Yargıtay yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında inceleme yapar şeklinde düzenlemeler yapılmakla Bölge Adliye Mahkemelerinden geçerek Yargıtay incelemesine tabi olan dosyalarda temyizin ancak temyiz dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceğini düzenlemiştir.
Yine 5271 sayılı CMK"de olağanüstü kanun yolları başlığı altında 5271 sayılı CMK"nin 308. maddesinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisini düzenlemiştir.
CMK"nin 308. md: Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, re"sen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir.
5271 sayılı CMK"nin 232. maddesinin başlığında Hükmün gerekçesi ve hüküm fıkrasının içereceği hususlar düzenlenmiş olup CMK"nin 232/6. fıkrasında; Hüküm fıkrasında, 223"üncü maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir. şeklinde düzenlenmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulumuzun kendisine itirazen gelen bir dosyada sadece itiraz sebepleriyle sınırlı kalmayıp dosyada bulunan Yasaya aykırılıkların tamamını re"sen inceleyip bu hususlarda kararlar verdiği bilinmektedir.
Görüldüğü üzere aynı yasada olağan kanun yollarından temyiz yolunda temyiz davasını açan sanık veya katılan tarafın veya müdafilerinin dilekçesinde sebep bildirme zorunluluğu getirilmiş (CMK"nin 294/1) sebepten yoksun sadece kendi aleyhine verilen karara karşı temyiz hakkının kullandığını yasal süreleri içerisinde yargı merciine bildiren ve kararı davaya temyiz ediyorum diyen tarafın talebinin ise temyiz sebebi içermemesi nedeniyle reddolunacağını yasa koyucu hüküm altına almıştır. (CMK 298. md.)
Yasa koyucu CMK"nin 232/6. maddesinde kararı veren mahkemenin hükmünde bu karara karşı yasa yollarının neler olduğunu süresini ve merciini tereddüte mahal vermeyecek şekilde kararında belirtmesi gerektiğini belirtmiş ancak bu düzenlemeden daha sonra yürürlüğe giren mevzuatla mahkeme kararlarının temyizinin sebep içermesi gerektiği sebepsiz temyizin geçerli olmayacağı öngörülemediğinden olacak ki mahkemenin kararında temyiz sebebinin de dilekçede bulunması gerektiğini mahkemenin kararında bildirilmesi yasada düzenlenmemiştir. Uygulamada da böyle bir bildirim yapılmamaktadır.
CMK"deki temyiz sebebi ile bağlılık ilkesi uygulanacak ise temyiz sebebi bildirilmeden yapılan temyizlerin geçersiz sayılacağını ve hak kayıplarının yaşanabileceğini açıkça gören yargı mercilerinin bunun CMK"nin 232/6. md gereği davanın taraflarına kısa kararın son kısmında açıkça bildirilmesinin yasanın zorunlu bir sonucu olduğunu düşünmekle beraber yürürlükte olan mevzuat gözönüne alındığında herhangi bir hukuk eğitimi almayan ve ceza davasına taraf olan kişinin veya ilgili tarafın avukatının istinaf mahkemelerinden aleyhine çıktığını düşündüğü kararı sebep bildirmeksizin süresinde temyiz etse dahi bu temyizin yargıtay dairesince reddolunacağı ancak Yargıtay Cumhuriyet Savcısının ilgili Yargıtay Dairesinin kararına karşı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna itiraz etme hakkını kullanırken hiçbir sebep bildirmek zorunda olmadığı bununda vatandaşın aleyhine olarak 1982 Anayasasının 10, 11, 36, 90 md. ile Avrupa insan hakları sözleşmesinin 6 ve 10. maddelerinde karşılıklarını bulan kanun önünde eşitlik ve silahların eşitliği ilkelerine aykırılık teşkil ettiğini, yasal düzenlemelerin millet adna TBMM tarafından yapıldığını ancak bunların ilahi metinler olmayıp uygulayıcılar tarafından eksik, yanlış veya hakkaniyete aykırı olanlar var ise bunların belirlenip düzeltilmesinin de yasalarda düzenlendiği, usuli bir düzenlemeyi bilemediği için yasal süresi içerisinde temyiz dilekçesini sebep bildirmeden veren davanın tarafı veya taraf avukatının temyiz talebinin usul hükmü gereği sebep bildirilmediği düşüncesi ile reddolunmasının hukuki ve vicdani olmadığını sadece kanuni olduğunu ancak hakimin görevinin kanunu değil hukuku uygulamak olduğunu düşündüğümüzden Ceza Muhakemesinin odak noktası sayılan maddi gerçeğin ortaya çıkmasını engelleyecek mahiyetteki bu usul hükümlerinin davaya konu olaya uygulanması yerine öncelikle bu hükümlerin 1982 Anayasasına aykırılığı düşüncesi ile Anayasa Mahkemesine iptal talebi ile gidilmesi bu kabul edilmeyecek ise Yargıtay dairemiz tarafından CMK"de sanık lehine kıyasın yasak olmadığı dikkate alınarak CMK"nin 294/1. madde hükmündeki sebeple bağlılık kuralının CMK"nin 308. maddesindeki sebep bildirmenin zorunlu olmadığı şeklinde yorumlanması gerektiği ve sebep bildirilmese ve hatta taraf müdafii tarafından verilse dahi temyizen incelenme iradesinin belirlenebildiği dosyaların usule aykırılık nedeniyle reddedilip toplumun adalete, devlete, hukuka olan inancının sarsılmasını önlemek ve ihkakı hak yolunun açılmasının önüne de geçmek gerektiği düşüncesi ve gerekçesi ile çoğunluğun kanaatine usul yönünden muhalifiz. Saygılarımızla.
Muhalif Üye Muhalif Üye
... ...