Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/3474
Karar No: 2014/2025
Karar Tarihi: 10.02.2014

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2013/3474 Esas 2014/2025 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2013/3474 E.  ,  2014/2025 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 27/09/2011
    NUMARASI : 2011/24-2011/505

    C.. A.. ile M.. Y.. ve asli müdahil Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 27.09.2011 gün ve 24/505 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili, asli müdahil Hazine vekili ve davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı Köy Tüzel Kişiliği vekili dava dilekçesinde özetle; kadastro çalışmalarında dava konusu 107 ada parsel sayılı taşınmazın davalı adına tespit ve tescil edildiğini, ne var ki, bu taşınmaz içerisindeki bir kısım alandan kadim su kaynağı çıktığını, bu sudan köyün arazilerinin sulanmakta olduğunu açıklayarak davalı adına tespit ve tescil edilen taşınmazın bir kısmının iptali ile köy adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava değeri yönünden görevsizlik kararı verilmesini istemiş, ayrıca bu yeri vekil edeninin 1978 yılında başka bir şahıstan satın aldığını, o tarihten beri aralıksız çekişmesiz müvekkilinin zilyetliği altında bulunduğunu izah ederek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Asli müdahale talebinde bulunan Hazine vekili 23.08.2011 havale tarihli dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın 5 - 6 yıl kadar önce davalı kişi tarafından kepçe ile tesfiye edilerek kullanılmaya başlandığını, davalı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşmadığını, köy tüzel kişiliğinin de bu yerde herhangi bir zilyetliğinin olmadığını davacının davasının reddine, bu yerin tapusunun iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, dosyada mevcut 30.07.2009 tarihli rapor ve eki kroki dikkate alınarak bu krokide 113/B ile gösterilen 1569,25 m2’lik kısmın Höyük yeri niteliğiyle asli müdahil Hazine adına tapuya tesciline, aynı krokide 113/A ve 113/C ile işaretli 4305,97 m2 ve 1550,40 m2’lik yerlerin davalı S.. oğlu M.. Y.. adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Hüküm süresi içerisinde davacı vekili, asli müdahil vekili ve davalı vekili tarafından dilekçelerinde yazılı nedenlerle ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    Toplanan deliller tüm dosya kapsamından; dava konusu 107 ada 113 nolu parsele ilişkin kadastro tutanağının onaylı sureti getirilmiştir. Senetsizden, tarla niteliğiyle, 7426 m2 olarak, 16.08.2001 tarihinde, tam mülkiyet üzere, S.. oğlu M.. Y.. adına tespit görmüş ve itirazsız olarak 08.01.2002 tarihinde kesinleştirilmiştir. Dosyada mevcut çap kaydına göre bu yer hala davalı adına tapuda kayıtlıdır. Komşu parsellere ilişkin kadastro tutanakları getirilmiştir. Tamamının senetsizden tespit ve tescillerinin yapıldığı anlaşılmıştır. Mahallinde keşif yapılmıştır. Aynı köyden dinlenen davacı tanıkları özetle dava konusu yerin Bir Kül Tepe olduğunu bu yerden mezar dahi çıktığını, define arayanların bu yeri zaman zaman kaçak olarak kazdıklarını buranın kadastrodan önce hiç kullanılmadığını, kadastrodan sonra davalının kepçe ile burayı düzeltip taşlarını temizleyerek birkaç seneden beri yonca, yulaf ekerek kullanmakta olduğunu söylemişlerdir. Davalı tanıkları ise nizalı yerin balık sırtı şeklinde tepe halinde olduğunu, yükselti şeklinde Höyük Tepesi denildiğini, 3-5 sene önce buranın düzeltildiğini açıklamışlardır. Keşif heyetine katılan kadastro teknisyenleri 1/2000 ölçekli kroki ve eki raporu dosyaya sunmuşlardır. Keşifte görevlendirilen ziraatçi bilirkişi dava konusu taşınmazın 113/A ve 113/C ile gösterilen kısımlarının makineli tarıma elverişli ve uzun yıllardan beri işlendiğini, toprak derinliğinin 50-90 cm olduğunu ve taban arazisi niteliğinde bulunduğunu, buna karşılık 113/B ile gösterilen yerin toprak derinliğinin 0-20 cm civarında olup % 50-90 taşlılık bulunduğunu ve tarıma elverişli olmayan arazi niteliğinde olduğu rapor etmiştir. Jeolog bilirkişi ise dosyada mevcut raporunu sunmuştur.
    Açıklanan olgular tarafların ve mahkemenin bilgisi dahilindedir. Uyuşmazlık kadastro çalışmalarında tarla niteliğiyle tespit ve tescil edilen taşınmazın bir kısmının eski mezar kalıntıları bulunan höyük niteliğinde olup olmadığı, bir kısmından da kendiliğinden kaynayarak akan doğal su kaynaklarının bulunup bulunmadığı ve bu nitelikteki yerlerin özel mülkiyete konu olup olmayacağında toplanmaktadır.
    Bilindiği üzere birinci ve ikinci derecedeki arkeolojik sit alanları ve tarihi mezarların bulunduğu yer ve koruma alanlarının zilyetlik yoluyla kazanılamayacağı ve bu nitelikteki yerler için Hazine"nin her zaman iptal ve tescil davası açabileceği kuşkusuzdur. Bundan ayrı doğal su kaynaklarının dahi özel mülkiyete konu olamayacağı tartışmasızdır.
    Ne var ki; mahalli Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye taraflar arasındaki uyuşmazlıkları sona erdirmeye elverişli değildir. Şöyle ki, asli müdahil adına iptal ve tesciline karar verilen yerin birinci ve ikinci derecede arkeolojik sit alanında kalıp kalmadığı uzman bilirkişi raporuyla belirlenmemiştir. Ayrıca Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"ndan bu konuda bir görüş alınmamış ve varsa bu yerle ilgili haritası getirtilmemiştir. Ayrıca, davacı köy tüzel kişiliğinin iddiası nedeniyle çekişmeli yerde kendiliğinden çıkan ve umuma ait olan bir su kaynağının bulunup bulunmadığı uzman bilirkişi raporuyla araştırılmamış ve belirlenmemiştir.
    Hal böyle olunca dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"na ait herhangi bir tespit, harita ve kroki ve bununla ilgili bir kararın bulunup bulunmadığının araştırılması, varsa Koruma Kurulu Kararı ve dayanağı haritanın merciinden getirtilmesi, yoksa işin uzmanı arkeolog bir bilirkişi ile söz konusu taşınmazın içerisindeki höyük ve tarihi mezarlar ile koruma alanlarının saptanması, ayrıca, taşınmazın içerisinden doğal olarak çıkan ve kadimden beri köy halkı tarafından kullanıldığı iddia edilen su kaynağıyla ilgili olarak işin uzmanı bilirkişide refakate alınarak mahallinde keşif yapılması, tarafların varsa tanıklarının keşif mahallinde yöntemine uygun olarak çağrılarak dinlenmesi, ayrıca, Kaymakamlık aracılığıyla komşu köylerden belirlenecek en az üç mahalli bilirkişinin keşif sırasında hazır edilerek bu yerde kadim ve doğal su kaynağının bulunup bulunmadığının ve kullanım biçiminin belirlenmesi, tüm bu bilgi ve belirlemelerin keşfi izlemeye infazı sağlamaya elverişli tapu fen memuru yetki ve yeteneğine haiz teknik bilirkişiyle düzenlettirilecek ölçekli kroki ve rapora yansıttırılması ve hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekmektedir.
    Davacı, asli müdahil ve davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 21,15"er TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı, asli müdahil ve davalıya ayrı ayrı iadesine 10.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi