11. Hukuk Dairesi 2015/3614 E. , 2016/1921 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... (Kapatılan) 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12/09/2014 tarih ve 2013/478-2014/230 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 09/02/2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ..., davalı ... vekili Av. ..., diğer davalı ... vekili Av. ...dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı ..."ın, davalı limited şirketin ortakları olduklarını, ..."ın aynı zamanda şirketin müdürü olduğunu, davalı şirketin tasfiyesi için açılmış davaların bulunduğunu, şirket müdürü de olan ..."ın şirketi kötü yönettiğini, şirketin içini boşaltmaya ve müvekkilinden mal kaçırmaya çalıştığını, bu kapsamda şirketin belli başlı tek malvarlığı olan taşınmaz hissesini, muvazaalı bir biçimde diğer davalıya devrettiğini ileri sürerek, muvazaa nedeniyle davalı ..."a devredilen taşınmaz hissesinin tapu kaydının iptaline ve davalı şirket adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, muvazaa iddiasının doğru olmadığını, müvekkilinin diğer davalı şirket ile ticari bir ilişkisi olmadığı gibi şirket yetkilisini de önceden tanımadığını, bedelini ödeyerek taşınmazı satın aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin yetkilisi olan dava dışı ... tarafından, şirketin varlığını sürdürebilmesi için hayati önemi haiz tek taşınmazın, ortaklar kurulu kararı alınmaksızın diğer davalıya satıldığı, bu sebeple devrin geçersiz bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, davacının da ortağı davalı limited şirkete ait tek malvarlığı olan taşınmazın diğer davalıya muvazaalı olarak satıldığı iddiasıyla taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı şirket adına tescili istemine ilişkin olup yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere mahkemece, şirketin varlığı için hayati önemi haiz tek taşınmazın, ortaklar kurulu kararı alınmaksızın diğer davalıya satıldığı ve bu devrin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Limited şirket müdürlerinin temsil yetkisinin kapsamı, somut olaya uygulanması gereken mülga 6762 sayılı TTK"nın 542. maddesi yollaması ile aynı Yasa"nın 321. maddesinde belirlenmiştir. Bu maddede, temsile yetkili olanların şirketin maksat ve konusuna dahil olan her nevi işleri ve hukuki muameleleri şirket adına yapmak ve şirket unvanını kullanmak hakkını haiz oldukları belirtilmiştir. Davalı şirketin anasözleşmesinin “..." başlığını taşıyan 3. maddesinde, şirketin konusu ile ilgili taşınmaz mal alımı ve satımı yapılabileceği belirtilmiştir. Açıklanan yasa hükümlerine ve şirket anasözleşmesine göre, kural olarak şirketi temsile yetkili müdürün şirkete ait bir malvarlığı üzerinde tasarrufta bulunabileceğinin kabulü gerekir. Ancak bu malvarlığının, şirketin sahip olduğu tek malvarlığı olduğunun ve şirketin varlığını sürdürebilmesi için hayati önemi haiz bulunduğunun belirlenmesi halinde bu kez, anılan devir yönündeki taahhüdün geçerli olabilmesi için ortaklar kurulundan karar alınması gerekmektedir. Esasen açıklanan husus mahkemece kabul edilmiş ise de bu çerçevede hüküm kurmaya yeterli derecede araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Zira, davalı şirket adına başka bir malvarlığı bulunup bulunmadığı araştırılmadığı gibi dava konusu taşınmazın, şirketin varlığını sürdürmesi için hayati önemi haiz olup olmadığı yönünde de denetime elverişli bir inceleme yapılmamıştır. Bu durumda mahkemece, davalı şirketin tüm malvarlığının araştırılması ve gerekirse bir bilirkişi heyeti oluşturularak şirket kayıtları üzerinde de inceleme yaptırılması suretiyle dava konusu taşınmazın, davacı şirketin sahip olduğu tek malvarlığı olup olmadığının ve şirketin varlığını sürdürebilmesi için hayati önemi haiz bulunup bulunmadığının denetime açık olacak bir biçimde tespit ettirilmesi ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 23/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.