2. Ceza Dairesi 2014/3505 E. , 2015/3359 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 2 - 2013/207114
MAHKEMESİ : Haymana Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/01/2013-15/01/2009
NUMARASI : 2012/262 (E) ve 2013/25 (K)
SUÇ : Karşılıksız yarralanma, mühür bozma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I- Sanığın mühür bozma suçundan verilen hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
6352 sayılı Kanun"un 2.maddesinin 2.fıkrası uyarınca Dairemizin 29/07/2012 tarihli iade kararı sadece karşılıksız yararlanma (elektrik hırsızlığı) suçundan kurulan hükümle ilgili olup, daha önce mühür bozma suçundan kurulan hüküm ile bu hükme karşı yapılan temyiz başvuruları geçerli olduğundan, Dairemizin iade kararından sonra mühür bozma suçundan kurulan 17/01/2013 tarihli hüküm hukuken geçersiz olup sanığın mühür bozma suçundan 15/01/2009 tarihinde verilen mahkumiyet kararına yönelik temyizi üzerine yapılan incelemede;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II- Katılan vekilinin karşılıksız yararlanma suçundan verilin 17/01/2013 tarihli karara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
I- 02/07/2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan ve 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı "Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki" Kanunun geçici 2.maddesinin 1. ve 2.fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, "yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam
dahilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı karar verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi" olduğu değerlendirilip, anılan Kanun"un geçici 2.maddesi gereğince; sanığa, "şikayetçi kurumun bilirkişi tarafından tespit edilecek olan vergi ve cezalardan arındırlımış gerçek zararını gidermesi halinde hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verileceği" hususunda bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğu gözetilmeden, miktar belirtilmeksizin yapılan ödeme ihtaratına dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi,
II- Kabule göre de;
1-Dosya içerisinde örneği bulunan belgelerden sanık hakkında 14/12/2006 tarihinde sayacın gerilim kancasının düşürerek kaçak elektrik kullandığı iddiasıyla düzenlenen tutanak üzerine 28/06/2007 tarih, 2007/85 sayılı iddianame ile kamu davası açıldığının, mahkemenin 31/01/2008 tarih, 2007/96 esas-2008/38 karar sayılı ilamı ile sanığın TCK"nın 142/1-f ve 62.maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verildiğinin belirlenmesi yine sanık hakkında 27.03.2007 tarihinde mevcut kayıtlı sayacı sökerek yerine başka bir sayaç takmak suretiyle kaçak elektrik kullandığı iddiasıyla düzenlenen tutanak üzerine 28/06/2007 tarihli iddianame ile kovuşturmaya ve temyiz inclenmesine konu olan kamu davasının açıldığının, gerek 14.12.2006 gerekse 27.03.2007 tarihli suç tutanaklarının iddianame ile kamu davası açılmadan önce düzenlendiğinin ve sanık hakkında açılan kamu davaları arasında hukuki irtibat bulunduğunun anlaşılması karşısında sanık hakkında TCK"nın 43.maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması ihtimaline binaen mümkünse her iki dosyanın birleştirilmesi mümkün değilse 14.12.2006 tarihli tutanakla ilgili açılan kamu davasının akıbeti araştırılarak sanığın hukuki durumunun buna göre değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Hükümden önce yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki" Kanun"un geçici 2.maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri uyarınca sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 163/3. maddesinde düzenlenen karşılıksız yararlanma suçuna dönüştüğü anlaşıldığından 5237 sayılı TCK"nın 7/2 ve 5252 sayılı Kanun"un 9/3. maddesi uyarınca sanık yararına olan hükkün, önceki ve sonraki yasaların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkacak sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağından; sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nın kaldırılan 142/1-f maddesi ile aynı Kanun"un 163/3. maddeleri uyarınca verilmesi gereken cezalar ayrı ayrı tespit edilip, sonuç cezaların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden bu hususta bir değerlendirme yapılmadan sanığın yazılı şekilde 5237 sayılı Kanun"un kaldırılan 142/1-f maddesi ile cezalandırılmasına karar verilmesi,
3- 6352 sayılı Kanun"un 82.maddesi ile yürürlükten kaldırılan 5237 sayılı TCK"nın 142/1. maddesindeki cezanın alt sınırının 2 yıl hapis cezası olduğu gözetilmeden sanığın 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi,
4- Vekille temsil olunan katılan kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 23/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.