4. Hukuk Dairesi 2021/3165 E. , 2021/1510 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Sigorta A.Ş. aleyhine 12/06/2020 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine hakem heyeti tarafından yapılan inceleme sonunda; Hakem Heyetince başvurunun kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı ve davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince itirazın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan ...’in sevk ve idaresindeki aracın, davacının sevk ve idaresindeki motosikletle çarpışması sonucu 25/10/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda, müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, maluliyeti nedeniyle tazminat ödemesi için sigorta şirketine yapılan başvurudan sonuç alınamadığını beyanla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 10.000,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 02/12/2019 tarihli dilekçesi ile talebini 88.973,29 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 17/02/2020 tarih, 2019.E.84026-20120/14688 Karar sayılı Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararı ile başvurunun kısmen kabulüne 71.178,63 TL sürekli iş gücü kaybı (daimi maluliyet) tazminatının 20/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Sigorta A.Ş.’den tahsili ile ...’e ödenmesine, karar verilmiş; karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetinin 23/04/2020 tarih, 2020/İHK-9111 sayılı kararı ile davalı sigorta şirketi vekilinin itirazlarının reddine; davacının yaralanmasının böbrek ve o bölgedeki hasarlanmaya ilişkin olması ve kask takılması ile ilgisi olmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılmasının hatalı olduğu ve vekalet ücretinin hatalı takdir edildiği gerekçesiyle başvuran vekilinin itirazlarının kısmen kabulü ile 17/02/2020 tarih, 2019.E.84026-20120/14688 Karar sayılı Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm oluşturulmasına; başvurunun kabulü ile 88.973,29 TL daimi maluliyet tazminatının 20/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce 08/07/2020 tarihli, 2020/2211 Hakem Kar.Saklama-2020/214 K. sayılı kararı ile hakem dosyasının mahkeme arşivinde saklanmasına karar verilmiş, İtiraz Hakem kararı davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle işgücü kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Trafik kazasında cismani zarara uğrayan ve buna dayalı olarak işgücü kaybı tazminatı isteminde bulunan hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa"dan alınan 1931 tarihli "PMF" cetvellerine göre saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi"nin çalışmalarıyla "TRH 2010" adı verilen "Ulusal Mortalite Tablosu" hazırlanmıştır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda; Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu"na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.
Ancak; davacının hak kazanabileceği işgücü kaybı tazminatının hesaplanması için alınan ve İHH tarafından da karara esas kabul edilen 24/11/2019 tarihli aktüer raporunda; 01.06.2015 tarihli ZMSS Genel Şartları dahilinde, TRH 2010 Yaşam Tablosu"na göre ve %1,8 teknik faiz uygulanarak tazminat hesabı yapılmıştır. Tazminat hesaplamasında, yeni ZMSSGŞ ve ekindeki cetvellere göre hesaplama yapılmış ise de, Anayasa Mahkemesi"nin 17.07.2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK"nun 90. maddesindeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir" bölümündeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda" ibaresinin Anayasa"ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle; işgücü kaybı tazminatı hesabında, yeni ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz uygulaması da anılan cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, %1,8 teknik faiz uygulanmadan yapılması gereklidir ki, İHH tarafından esas alınan rapor bu yönüyle yeterli bir rapor değildir.
Diğer taraftan, karara esas kabul edilen raporda; kaza tarihinde 26 yaşında olan davacının TRH 2010 Tablosu"na göre muhtemel bakiye ömür süresinin ne kadar olduğu belirlenmeden, TRH Tablosu"nda 99 yaşın esas alındığı gerekçesiyle, bu yaş baz alınarak hayat sigorta yöntemi kullanılarak işleyecek/ bilinmeyen devre hesabının yapıldığı görülmektedir. Yukarıda açıklandığı üzere, ZMSSGŞ ekindeki hesap cetvellerinin kullanılması mümkün olmamasına göre, hesap raporu bu yönden de hatalıdır.
Ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda; işleyecek aktif dönem ile işleyecek pasif dönem başlangıç ve bitiş tarihleri açık bir şekilde yazılmamış olup denetime olanak sağlamamaktadır.
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacı için, TRH 2010 Tablosu"na göre muhtemel bakiye ömrün belirlenmesi ve %1,8 teknik faiz uygulanmadan tazminatın hesaplanması; bilinmeyen/ işleyecek devre hesabı yapılırken, bilinen son gelirin her yıl için %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi yönteminin kullanılması; tazminat hesaplamasının davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilerek 2019 yılı verileri (işlemiş/ işleyecek devre belirlemesi için) baz alınarak yapılması için, daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınıp, oluşacak sonuca göre (sürekli işgücü kaybı tazminat miktarı için davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak dikkate alınarak) karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Dosya kapsamından, davacı ...’in, Ilgaz Yeşiltepe’ye ait olan İpragaz bayisinde işçi olarak çalıştığı ve kazanın da motosiklet ile tüp siparişi dönüşü dükkana giderken meydana geldiği, davacının SGK kaydının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davacıya, 25/10/2018 tarihinde geçirmiş olduğu kaza nedeniyle, SGK tarafından peşin sermaye değerli gelir bağlanıp bağlanmadığı, kaza nedeniyle herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususu araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
4-Kabule göre de;
Somut olayda, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; 71.178,63 TL tazminatın davalıdan tahsiline ve kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına 1/5 oranında 2.010,64 TL vekalet ücretine hükmedilmiş, İtiraz Hakem Heyeti tarafından davacı vekilinin, müterafik kusur indirimi ve vekalet ücretine yönelik itirazlarının kabulü ile 88.973,29 TL tazminatın davalıdan tahsiline ve kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına tam ve nispi olarak 12.366,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17 md. ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
İtiraz Hakem Heyetince verilen 23/04/2020 tarihli kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16.13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT"nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5"i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 24/05/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.