10. Hukuk Dairesi 2016/17244 E. , 2017/157 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ile davalılardan ... vekilleri ve 21.07.2016 tarihli ek kararın ise davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
492 sayılı Harçlar Kanunu"na bağlı (I) sayılı tarifenin yargı harçları başlığını taşıyan kısmında, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilam harcı alınacağı hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, HUMK"nın 434. maddesinde (6100 sayılı HMK"nın 366. maddesi yollamasıyla 344. maddesi), temyiz dilekçesi verilirken gerekli harcın tamamının ödenmesi gerektiği; 10.05.1965 tarih 1/1 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararıyla da, peşin ödenmesi gerekli temyiz harcının hüküm altına alınan karar ve ilam harcının dörtte biri olacağı kabul edilmiştir. Ayrıca, HUMK"nın 434/III. maddesinde (6100 sayılı HMK"nın 368. ve 344. maddeleri), dörtte bir oranındaki harcın ödenmemesi halinde yapılacak işlemin usul ve esasları gösterilmiş bulunmaktadır.
Davalılardan ... vekilinin Mahkemeye süresinde sunulan temyiz dilekçesi ile adli yardım talebinde de bulunulduğu, maktu ve başvuru harcını ödemesine rağmen nispi temyiz harcını yatırmadığı, 21.04.2014 tarihli ek kararla davalının adli yardım talebinin reddedildiği, ek karara karşı davalı vekilinin 05.05.2014 tarihli dilekçesi ile itiraz ettiği, Mahkemece 26.01.2015 tarihli muhtıra düzenlenerek eksik harcın tamamlanmasının istenildiği, davalı vekili tarafından avans ödenmesine rağmen harcın yatırılmadığı, 21.07.2016 tarihli ek karar ile; davalının adli yardım talebinin reddolması ve muhtıra tebliğine rağmen yasal süre içerisinde harcın tamamlanmaması nedeniyle temyiz isteminden vazgeçilmiş sayılmasına dair ek kararın verildiği, verilen ek kararın da temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK"nın 336. maddesine göre adli yardım talebinin, asıl talep veya işin karara bağlanacağı mahkemeden; icra ve iflas takiplerinde ise takibin yapılacağı yerdeki icra mahkemesinden isteneceği, Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebinin ise bölge adliye mahkemesine veya Yargıtay’a yapılacağı düzenlenmiştir.
Aynı Kanun’un adli yardım talebinin incelenmesi başlıklı 337. maddesinde mahkemenin, adli yardım talebi hakkında duruşma yapmaksızın karar verebileceği düzenlenmiş, 11.04.2013 gün ve 6459 sayılı Kanunun 23. maddesi ile eklenen cümle ile de, talep hâlinde incelemenin duruşmalı olarak yapılacağı, adli yardım taleplerinin reddine ilişkin mahkeme kararlarında sunulan bilgi ve belgelerin kabul edilmeme sebebinin açıkça belirtileceği düzenlemesi getirilmiştir.
Yine, 6459 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonunda adli yardım talebi hakkında verilen kararlara karşı itiraz yasa yoluna gidilebileceği; buna göre adli yardım talebinin reddine ilişkin kararlara karşı, tebliğinden itibaren bir hafta içinde kararı veren mahkemeye dilekçe vermek suretiyle itiraz edilebileceği, kararına itiraz edilen mahkemenin, itirazı incelemesi için dosyayı o yerde adli yardım talebi yapılan hukuk mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde adli yardım talebi yapılan hukuk mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde ise aynı işlere bakmakla görevli en yakın mahkemeye göndereceği, itiraz incelemesi neticesinde verilen kararın kesin olacağı düzenlenmiştir.
HMK 337/son maddesinde ise adli yardımın daha önce yapılan yargılama giderlerini kapsamayacağı hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, 11/04/2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 23. maddesiyle eklenen 6100 sayılı HMK’nun 337/2. maddesi uyarınca adli yardım taleplerinin reddine ilişkin kararlara karşı itiraz yolunun açık olduğu, adli yardım talebinin reddine ilişkin 21/04/2014 tarihli ek kararın tebliği üzerine davalı ... vekilinin süresinde sunduğu dilekçesi ile Mahkemeye itiraz ettiği gözetilerek, 6100 sayılı HMK’nun 337/2. maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekirken usul hükümleri gözardı edilerek yazılı şekilde adli yardım talebinin reddolması ve süresinde harcın yatırılmaması nedeniyle temyiz isteminden vazgeçilmiş sayılmasına dair ek karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Bozma nedenine göre, 02.04.2014 tarihli asıl hükme yönelik davacı Kurum ile davalı ... vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
O halde, davalı ... vekilinin ek karara yönelik olarak temyiz itirazları kabul edilmeli ve 21.07.2016 tarihli ek karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen 21.07.2016 tarihli ek kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."a iadesine, 17.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.