2. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/410 Karar No: 2016/4657
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/410 Esas 2016/4657 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2016/410 E. , 2016/4657 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Koruma Kararı Verilmesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-.. Cumhuriyet Başsavcılığınca suça sürüklenen ve hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 31/1. maddesi gereğince yaş küçüklüğü nedeni ile kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen küçük hakkında Türk Ceza Kanununun 31/2. maddesi yollamasıyla 5395 sayılı yasaya göre çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına karar verilmesi isteminde bulunulmuş, mahkemece, bu tedbirler ile ilgili olarak .. Asliye Ceza Mahkemesi"nin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. 5237 sayılı yasanın 31/1. maddesinde 12 yaşını doldurmayan çocuklarla ilgili "ceza sorumluluklarının olmadığı ve ceza kovuşturması yapılamayacağı, ancak çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanabileceği" belirtilmiştir. Bu durumda 12 yaşından küçük bir çocuğun ceza kovuşturmasının tarafı olamayacağı, suç kovuşturması yapılmayacağı, alınacak tedbirler açısından Çocuk Koruma Kanununun getirdiği ilkelere bakılması gerektiği, 5395 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin 4. fıkrasındaki düzenleme ve Çocuk Koruma Kanununa göre verilen Koruyucu ve Destekleyici Tedbir Kararlarının Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 8. maddesi hükmü de gözetildiğinde Çocuk Koruma Kanununun 5. maddesi uyarınca hükmolunacak tedbir kararlarının çocuk mahkemesi veya hakimince çocuk mahkemesi olmayan yerlerde ise aile mahkemesi veya yoksa asliye hukuk mahkemesince aile mahkemesi sıfatıyla karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Öyleyse mahkemece yargılamaya devamla işin esasının incelenmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Kabule göre; dava 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu gereğince, koruyucu ve destekleyici tedbir kararı alınmasına ilişkindir. Bu istek, korunma altına alınması istenen çocuğun hak ve menfaatleriyle de ilgilidir. Bu nedenle, davanın; hakkında korunma kararı alınması istenen çocuk ergin olmadığından, yasal temsilcilerine (veli veya vasisine) yöneltilmesi, onların da göstereceği deliller varsa toplanıp, birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuç uyarınca karar oluşturulması gerekir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.09.03.2016(Çrş.)