5. Ceza Dairesi Esas No: 2014/2606 Karar No: 2016/3946 Karar Tarihi: 14.04.2016
Tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/2606 Esas 2016/3946 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir tefecilik davasında, mahkumiyet kararı verilmiş ancak temyiz incelemesinde sanığın suçlu olduğuna dair somut bir delilin olmadığı ve yanılgılı değerlendirme sonucu mahkumiyet kararı verildiği tespit edilmiştir. Ayrıca, birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesi suçun unsuru olarak aranmamaktadır ve kişiler arasında doğmuş bir alacak-borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemleri tefecilik suçu kapsamında bulunmaktadır. Kararda, TCK'nın 241. maddesi de açıklanmıştır. Ayrıca, suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla kişiye kazanç elde etmek amacıyla ödünç para veren sanıklar hakkında TCK'nın 43/1. maddesi uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Anayasa Mahkemesinin bir kararı nedeniyle, TCK'nın 53/1. maddesi ile ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılması gerektiği vurgulanmıştır.
5. Ceza Dairesi 2014/2606 E. , 2016/3946 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tefecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: TCK"nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 12/05/2015 gün ve 2014/4-655 Esas, 2015/152 sayılı Kararında da açıklandığı üzere kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunması ve aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında yüksek sayılabilecek miktarda paranın karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmaması karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından tanıklar ..., ... ve ..."nin dinlenilmeleri ile sanık ... hakkında bu tanıklara yönelik eylemleri nedeniyle soruşturma yapılıp yapılmadığı, açılmış kamu davası bulunup bulunmadığının araştırılması, bulunması halinde delillerin birlikte değerlendirilmesi, suç ve iddianame tarihlerine göre hukuki kesintinin oluşup oluşmadığı ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi için zorunluluk bulunduğundan kamu davalarının birleştirilmesi cihetine gidilmesi, tefecilik yapıp yapmadığı hususunda kolluk araştırması yaptırılması, ... İcra Müdürlüklerinde alacaklı olduğu icra dosyalarının tespiti ile borçluların tanık olarak dinlenilmeleri, sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden sanık ... hakkında eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması, Katılan ..."in aşamalardaki ifadelerinde sanık ..."ın tefecilik yaptığına dair somut bir isnadının bulunmadığı, dosyada mevcut tanık anlatımlarından da bu konuda bir tespitin yapılmadığı, bu itibarla sanığın atılı suçu işlediğine dair delil olmadığı halde yanılgılı değerlendirme sonucu beraati yerine yazılı gerekçelerle mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre de; Bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla kişiye kazanç elde etmek amacıyla ödünç para verdikleri kabul edilen sanıklar hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140 K. 2015/85 sayılı Kararının Resmi Gazetenin 24/11/2015 tarih ve 29342 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53/1. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 14/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.