Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12976
Karar No: 2017/145
Karar Tarihi: 17.01.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/12976 Esas 2017/145 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/12976 E.  ,  2017/145 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, aksine Kurum işleminin iptali ile kesilen ölüm aylığının kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması ve Kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı ... avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    25.02.1997 yılında yaşamını yitiren sigortalı babası üzerinden 506 sayılı Kanun hükümleri gereğince kendisine 20.05.2003 tarihli tahsis talebine istinaden boşandığı 01.05.2001 tarihini izleyen 01.06.2001 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanan hak sahibi kız çocuğu konumundaki davacının 01.04.1995 tarihinden itibaren ...’da çalıştığı gerekçesi ile 22.07.2013 tarihli işlemle aylıkları kesilerek 18.06.2003-17.05.2013 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden 5510 sayılı Yasanın 96’ncı maddesinin ‘a’ bendi kapsamında Kurumca borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmakta olup, kesilen aylığın yeniden bağlanması ve kuruma karşı borçlu olmadığının tespitine dair açılan bu davada mahkemece istem aynen hüküm altına alınmıştır.
    Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun 68. maddesinin (I) numaralı bendinde, yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan ve Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi bir işte çalışmayan, buralardan gelir veya aylık almayan kız çocuklarına aylık bağlanacağı belirtilmiş, (VI) numaralı bendinde, sigortalının kız çocuklarına bağlanan aylıkların Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi işlerde çalışmaya başladıkları veya evlendikleri takdirde kesileceği açıklanmış, 06.08.2003 günü yürürlüğe giren 4958 sayılı Kanunun 35. maddesiyle anılan bende “buralardan gelir veya aylık almaya” ibareleri eklenerek Sosyal Sigortadan, Emekli Sandıklarından aylık veya gelir almaya başlama olgusu, hak sahibi kız çocuklarına bağlanan aylığın kesilme nedeni olarak benimsenmiştir. Belirtilmelidir ki bentlerde yazılı “Sosyal Sigorta” sözcüğü Bağ - Kur Genel Müdürlüğü’nü de içine alacak şekilde anlaşılmalıdır.
    Diğer taraftan, hak sahibi kız çocuklarına bağlanan gelir ve aylıklar yönünden kanun koyucu tarafından 06.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4958 sayılı Kanunun 53. maddesiyle 506 sayılı Kanuna “Bu Kanuna göre gelir veya aylık almakta olan kız çocuklarının sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmiş ülkelerdeki sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmaya başlamaları veya bu ülkelerin sosyal güvenlik kuruluşlarından gelir veya aylık almaya başlamaları halinde, bağlanan gelir ve aylıkları kesilir.” hükmünü içeren Ek 47. madde eklenerek böylelikle, sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmiş ülkelerdeki sosyal güvenlik
    kuruluşlarına tabi çalışmaya veya bu ülkelerin sosyal güvenlik kuruluşlarından gelir veya aylık almaya başlama olguları da gelir/aylık kesme sebebi olarak kabul edilmiştir.
    Önemle belirtilmelidir ki Ek 47. maddede öngörülen kesme sebebinin, maddenin yürürlüğe girdiği 06.08.2003 tarihinden önceki dönem için uygulanamayacağı belirgin olduğu gibi 506 sayılı Kanuna, 09.07.2005 günü yürürlüğe giren 5386 sayılı Kanunun 2. maddesiyle eklenen Geçici 91. maddede yer alan, 06.08.2003 tarihinden önce hak sahibi kız çocuklarına bağlanan gelir ve aylıkların; bunların evlenmeleri, Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi çalışmaları veya kendi çalışmalarından dolayı buralardan gelir veya aylık almaları hariç olmak üzere geri alınmayacağı, bunlardan, belirtilen haller haricindeki nedenlerle gelir veya aylıkları kesilen veya durdurulan kız çocuklarının gelir ve aylıklarının, kesme veya durdurma tarihi itibarıyla istek koşulu aranmaksızın yeniden başlatılacağı yönündeki hükümler Ek 47. maddeye aykırı veya maddeyi ortadan kaldırıcı nitelik taşımamakta, maddenin uygulanmasına herhangi bir engel oluşturmamaktadır.
    Ayrıca 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 günü yürürlüğe giren 34/1. maddesinde, ölen sigortalının, bu Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan çocuklarından maddede belirtilen diğer koşulları taşıyanlara aylık bağlanacağı, 35/1. maddesinde de hak sahiplerine bağlanan aylıkların, 34. maddede belirtilen şartların ortadan kalktığı tarihi izleyen ödeme dönemi başından itibaren kesileceği belirtilmiş ise de söz konusu maddelerin, Kanunun “Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortasına ilişkin bazı geçiş hükümleri” başlığını taşıyan Geçici 1/2. maddesinde yer alan, 506 sayılı, 1479 sayılı, 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 2926 sayılı kanunlara göre bağlanan veya hak kazan(ıl)an; aylık, gelir ve diğer ödenekler ile 5454 sayılı Kanun 1. maddesine göre ödenmekte olan ek ödemenin verilmesine devam edileceği, bu gelir ve aylıkların durum değişikliği nedeniyle artırılması, azaltılması, kesilmesi veya yeniden bağlanmasında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili Kanun hükümlerinin uygulanacağı yönündeki düzenleme ile birlikte değerlendirmeye tabi tutulması zorunludur.
    Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında beliren maddi ve hukuki olgular karşısında, uyuşmazlık konusu bakımından 06.08.2003 tarihi sonrasına ilişkin dönemde sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmiş ...’da geçen ve Ranta tabi olduğu anlaşılan süreler nedeniyle Mahkemece 506 sayılı Kanunun Ek 47. maddesi kapsamında ve özellikle “yabancı ülke mevzuatı kapsamında” “sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmaya başlama” ile “bu ülkelerin sosyal güvenlik kuruluşlarından gelir veya aylık almaya başlama” kavramları da irdelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu istemin kısmen hüküm altına alınması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.01.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi